"وبالذات" - Traduction Arabe en Turc

• Özellikle de

Senin yerinde olsaydım, kimsenin dikkatini çekmezdim, Özellikle de Neera'nınkini.
ما كنت لأجذب انتباه أحد لو كنت مكانك، وبالذات نيرا

Anladın mı! Özellikle de işe yaramaz, geveze, zavallı eşekler!
وبالذات الحمير الناطقين، عديمي الفائدة، المزعجين

Bu işe karıştığınız için üzgünüm çocuklar. Özellikle de sen James.
يؤسفني أنكم تورطتم في هذا الأمر، وبالذات أنت يا سوليفان

Senin için yeterli olamadığımız için de özür dilerim. Özellikle de babam.
آسفةٌ لكوننا لسنّا جيدين بالنسبة لكِ، وبالذات أبي

Newton'ın sefil aile hayatından uzak kalmasını sağlayan tek sığınağı şeylerin nasıl işlediğini anlama tutkusuydu Özellikle de doğanın kendisinin.
ملجئ نيوتن من حياته العائلية التعيسة كان شغفه في فهم كيفية عمل الأمور وبالذات الطبيعة بنفسها

Özellikle de ne bok yediğini bilmiyorsan.
وبالذات عندما لا تعلمي عما تفعلينه بحق الجحيم

Biliyorsun ki buradaki herkes tam bir dedikoducu. Özellikle de armut koltukçular.
أتعلم, الجميع يتكلم هنا وبالذات السمينات

Kesinlikle, bu sermayelerin çoğu için mesele tüketici riskini iyi değerlendirmeyen piyasalar Özellikle de bizimki gibi piyasalar ve Afrika'daki gibi gelişen piyasalar.
عمار: بالضبط. للكثير من شركات رأس المال، السوق لا تستطيع أن يقيم مخاطر المستهلك جيدًا وبالذات في سوقنا في أسواق مستجدة وهنا في أفريقيا.

Bu hiç kimse için iyi bir şey değil, Özellikle de Serena için.
هذا لن يعود بالنفع على أي أحد "وبالذات " سيرينا

O sözcüğü söylediğinde. Özellikle de bu başkan.
هذه الكلمة وبالذات هذا الرئيس

Özellikle de Shanti'yi.
وبالذات شانتي

Özellikle de Joey.
متدينين، وبالذات (جوي)

Özellikle de Thea.
وبالذات (ثيا).