"وبقليل من" - Traduction Arabe en Turc

    • biraz
        
    biraz pratikle çarpışma ve darbenin tadını çıkarabilirler ve ayağa kalktıktan sonra daha da çok. TED وبقليل من التدريب، سيتعلمون الاستمتاع بالسقطة وأثرها، والأكثر من ذلك، أنهم سيقفون بعدها.
    biraz şans ve biraz da evrimle 10 yıl sonra Mars'taki Beş Dağ da olabilir. TED وبقليل من الحظ ومزيد من التطور ربما تصبح الجبال الخمسة على سطح المريخ في خلال عشرة أعوام
    Umarım biraz fazladan kumaş kullanabiliriz. Open Subtitles وبقليل من الحظ نستطيع إضافة المزيد من القماش
    Bunu yaparsak, biraz şansımız varsa içeri gireriz. Open Subtitles افعلوا هذا، وبقليل من الحظّ سنتمكن من الدخول
    Oraya sadece işimi yapmaya gidiyorum ve biraz şansla birkaç maymunun ödünü koparacağım. Open Subtitles وبقليل من الحظّ قد أفلِحُ في ترويع بعض القردة
    Ama biraz zaman verir ve sessiz olursak yeni yetenekler ortaya çıkar. Open Subtitles ولكن بالوقت، وبقليل من الهدوء سوف تنشأ رؤى جديدة
    Ve düşündüm ki bu ve biraz şans ailemi bulmaya yetebilir. Open Subtitles وظننت أنّ تلك القطعة، وبقليل من الحظ قد يكون كافياً لأعثر على والداي
    Sonra rüzgar ve dalgayla gelen biraz enerji eklersiniz. Böylece büyük bir kirliliğiniz olur. Büyük olasılıkla asla temizleyemeyeceğiniz ölçekte bir kirlilik. Dokunamazsınız, ayrıştıramazsınız ve bence en önemlisi de kirliliği göremezsiniz. TED وبقليل من الطاقة القادمة من الرياح والامواج سنحصل على مآساة حقيقية ماساة كبيرة لان ما يحصل لا يمكن تنظيفه ولايمكن تغيره .. ولايمكن استخراج النفط منه واعتقد ان الاخطر من كل هذا هو انه لا يمكننا رؤيته
    O zaman, biraz şansın yardımıyla, hepiniz zarar görmeden serbest bırakılmış olacaksınız. Open Subtitles وبقليل من الحظ سوف يطلق سراحكم بدون أذى
    biraz deneme yanılma yöntemiyle, yapabileceklerimizin bir sınırı yok! Open Subtitles وبقليل من التجارب والأخطاء الإضافية ! لا يوجد حد لما يمكن أن نفعله !
    Bu şekilde bakarsak, sadece biraz abartıyorum: Eğer esas kokoin içenler varlıklı yaşlı beyaz adamlarsa ve esas viagra tüketicileri fakir genç zencilerse, doktor reçetesi ile kokain almak kolay olurdu. Viagra satmak da sizi 5-10 yıl hapse sokardı. TED يمكن اختصارها كالآتي وبقليل من المبالغة على فرض أن القسم الرئيسي من مدخني الكوكايين يشكلها كبار السن من البيض الأثرياء وأن القسم الأكبر من مستهلكي الفياجرا يشكله الشباب من السود الفقراء عندها سيكون من السهل الحصول على سجائر الكوكايين بوصفة من طبيبك وبيع الفاجيرا سيؤول بك الى السجن ما مدته خمسة الى عشرة سنوات
    Şimdi, "mantıklı", halk sağlığında baskın olan paradigmadır. Eğer "halk sağlığı ineği" gözlüklerinizi takarsanız, göreceksiniz ki, insanlara ihtiyaçları olan bilgiyi verirsek, neyin iyi neyin kötü olduğunun bilgisini, ve bu bilgiyi kullanarak hareket edebilecekleri hizmetler sağlarsanız ve biraz da motivasyon, insanlar mantıklı kararlar alacaklardır ve uzun, sağlıklı hayatlar süreceklerdir. TED الان المفهوم " عقلاني " هو المسيطر دوما في مجال الصحة العامة فحسب لانه اذا نظرت نظرة الرقيب على مجال الصحة العامة سترى انه ان اعطيت الناس المعلومات التي يحتاجها عن ما هو مناسب لهم وما هو غير مناسب واذا اعطيتهم الخدمات الملائمة بحيث يمكنهم الاستفادة من تلك المعلومات وبقليل من التحفيز سوف تدفع الناس للقيام بتصرفات " عقلانية " لكي ينالوا عمراً مديداً صحيحاً خالياً من الامراض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus