"وبيتي" - Traduction Arabe en Turc

• ve Betty
• evim
• ve Pete
• Pete'in

Daha yeni Gordon ve Betty Moore Vakfı'ndan bu yıl içerisinde 130 yeni genom çözmek için ödenek aldık, ve bunu çevresel organizmlara bir yan proje olarak yapacağız.
لقد حصلنا للتو على منحة من مؤسسة غوردون وبيتي موري لعمل تسلسلات ل 130 جينوم هذه السنة، كمشروع جانبي للكائنات البيئية.

ve Betty dizideki Dr. David Ravell'e aşık.
وبيتي تُحب الدكتور ديفيد رافيل الموجود في المسلسل

Sen ve Betty rol taksimatlarını beraber yapıyordunuz değil mi?
أنت وبيتي جَعلتْ دورات الاختيار سوية، حقّ؟

Karakol inşa edilmeden çok önce, burası benim evim, benim topraklarımdı.
قبل فترة طويلة الطليعة بنى هذه كانت أرضي وبيتي

evim kilitli, silah rafında olurdu.
وبيتي لكانَ مغلقاً والمسدس لكانَ على الرف

O öldüğü için bu beni Pete amca yapıyor ve bu ikisi de yeni Horace ve Pete.
وهو الان رحل وهذا يجعلني الان العم بيتي وهؤلاء الاثنان هما هوراس وبيتي

O süreçte Horace'ın Horace adında bir oğlu, Pete'in Pete adında bir oğlu oldu.
الان ، خلال ذلك هوراس انجب طفل وسماه هوراس وبيتي انجب طفل وسماه بيتي.

Elinde kendisinin ve Betty'nin lezbiyen olarak oynadığı... şu abazan filminin kopyası vardı.
كَانَ عِنْدَها a نسخة a فلم أيّلِ، ها وبيتي Short لعب les :

Lorna ve Betty'nin oynadığı o seks filmini sen yaptın.
جَعلتَ ذلك فلمِ الأيّلِ مَع لورنا وبيتي :

-Önemli olan... -David Faraday ve Betty Jensen.
المقصود ان الجريمة الأولى ديفيد فاراداي وبيتي جانسن

Önceki gün senin evinin önünden geçiyordum, ve, uh, Kafamı sizin camdan içeri soktum ve Betty soyunuyordu.
كنت أمشي جانب منزلك في أحد الأيام و أدخلت رأسي من النافذة وبيتي كانت تخلع ملابسها

ve Betty, Tyler öldüğünde benden ayrılacağını söyledi.
وبيتي قالتْ أنه عندما يموت أنها سَتُغادرُ

Gene ve Betty şahidimiz olabilir.
وسنتزوّج في اليوم التالي. سيكون جين وبيتي شاهدينا.

Henry ve Betty yeni bir plan yaptı.
هنري وبيتي لديهم خطه لهذه الليله

...havuzun içindeki Altın Taverna da tıpkı evim gibi küçük ve sade bir şekilde duruyor.
السرادق الذهبية تم ...بناؤها في بركة وبيتي ...برغم صغره ،وعدم تلألأه مثله تماما

Dün gece rüyamda, çölün ortasında duruyordum, evim boynuma bağlanmış vücudum ağırlığıyla eziliyor, ev alevler içinde yanıyor ve alevler ip boyunca ilerliyor ve ve tam boynuma ulaşacaklarken, uyanıyorum ve anlıyorum ki anlıyorum ki, bu evden kurtulmak zorundayım.
بالأمس في حلمي، كنت واقفة وسط الصحراء وبيتي كان مربوطاً حول عنقي وجسدي ينهار بسبب وزنه، وكان مغموراً باللهب، واللهب كان... يتسلق الحبل و...

Sahip olduğum tek arkadaşım öldü ve evim yakında yerle bir olacak.
صديقي العزيز مات وبيتي سيتحطم

Ve onlar öldüklerinde, o Horace ve Pete babalarının yerlerine geçerek yeni Horace ve Pete olarak mekânı işlettiler.
وعندما توفوا هؤلاء بيتي وهوراس ورثوا المكان واداروه كـ هوراس وبيتي الجُدد

İlk Horace ve Pete'in burayı açma sebebi karılarından kaçmak istemeleriydi.
تعلم ، كل مااسرع هوراس وبيتي بدأو هذا المكان لكي يبتعدوا عن زوجاتهن

Tanımadığın birine viski verip yüz yıllık hikâyemizi Horace ve Pete'in nasıl aziz insanlar olduğunu mu anlatmak istiyorsun?
اتريد صب الويسكي الخاص بنا لهذا الغريب ونحكي له عن قصة المئة عام؟ عن هوراس وبيتي وكيف كانوا كلهم قديسين؟