Malla beraber git ve güvende olduğundan emin ol. Hiç eğlenmiyorsun. | Open Subtitles | أنت اذهب مع البضاعة وتأكد من سلامتها. انت لا تستمع بوقتك. |
Çekici derine sapla ve adımını atmadan önce... iyice saplandığından emin ol. | Open Subtitles | فلتغرس حديدتك عميقًا وتأكد من أنها ثابتة قبل أن تتخذ خطوتك الأخرى. |
Çekici derine sapla ve adımını atmadan önce... iyice saplandığından emin ol. | Open Subtitles | فلتغرس حديدتك عميقًا وتأكد من أنها ثابتة قبل أن تتخذ خطوتك الأخرى. |
Yaralılar için gölgelik bulup yapılabilecek ne varsa yapılmasını sağla. | Open Subtitles | حسنا, جد مكان مظلل للجرحى وتأكد من أن أي شيء يمكن عمله قد تم |
Şimdi git ve her şeyin düzene girmesini sağla sonra da beni almaya gel. | Open Subtitles | إذهب وتأكد من إن كل شئ بخير أرجع و إنتظر |
- Sen de arka tarafa gidip havuz tarafını kontrol eder misin? | Open Subtitles | إذهب الى الخلف وتأكد من غطاء المسبح |
Üç yolcu, ve bir tıbbi yardım takımı hazır olduğundan emin ol. | Open Subtitles | ثلاثة رُكاب وتأكد من أن يكون هُناك فريق طبي مُستعد في إنتظارنا |
Üç yolcu, ve bir tıbbi yardım takımı hazır olduğundan emin ol. | Open Subtitles | ثلاثة رُكاب وتأكد من أن يكون هُناك فريق طبي مُستعد في إنتظارنا |
Sen burada kalıp her şeyin planlandığı gibi gittiğinden emin ol. | Open Subtitles | لا، لا، ابقَ أنت هنا وتأكد من أن كل شيء يسير حسب الخطة |
Sen burada kalıp her şeyin planlandığı gibi gittiğinden emin ol. | Open Subtitles | لا، لا، ابقَ أنت هنا وتأكد من أن كل شيئ يسير حسب الخطة |
Çiçekleri avluya gönder ve onların iletildiğinden emin ol. | Open Subtitles | أرسل الزهور إلى الفناء وتأكد من وصولهم بنفسك |
İyi görünüyor dostum, yalnız şu jantları aldığından emin ol. | Open Subtitles | اعتن بها جيداً صديقي وتأكد من تنظيف الحواف |
Onlara dil dökeceğim Donnchadh'ın bunu öğrendiğinden emin ol. | Open Subtitles | أكثر مما تتخيّل لأنه يحبك سأُقنعهم بالخروج وتأكد من أن دونيكاند يعرف هذا |
Onlara dil dökeceğim Donnchadh'ın bunu öğrendiğinden emin ol. | Open Subtitles | سأُقنعهم بالخروج وتأكد من أن دونيكاند يعرف هذا |
Bir bak. Kaza olduğundan emin ol. | Open Subtitles | ألق نظرة على الأمر, وتأكد من أنه كان حادثاً |
Bu akşam şu kilisede olmasını sağla. | Open Subtitles | وتأكد من ذهابها إلى الكنيسة هذا المساء |
Ablası Sara'nın eve varmasını sağla. | Open Subtitles | وتأكد من ان سارة وصلت الى منزلها بأمان. |
- Sen de arka tarafa gidip havuz tarafını kontrol eder misin? | Open Subtitles | إذهب الى الخلف وتأكد من غطاء المسبح |