Şehre inip posta kutumdakileri getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى مركز المدينة وتجلب الأغراض من صندوق بريدي |
Kütüphaneye gidip Mustang hakkında ne bulursan getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى المكتبة وتجلب لي كل ما بوسعك عن الموستنق. |
Neden aceleci küçük kıçını oraya götürüp yapman gereken gibi bana menüyü getirmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لاتجلب مؤخرتك الصغيرة الى هناك وتجلب لي قائمة الطعام بالطريقة المفترضة عليك |
Niye uzayıp, tanığımızı bize getirmiyorsun? | Open Subtitles | لذا لماذا لا تتوقف عن إهدار الوقت وتجلب لنا شاهدنا ؟ |
Ama karın gelir, yiyecek getirir, sana yemek pişirir, konuşursunuz. | Open Subtitles | المتعة، هو أن تجيء زوجتك، وتجلب معها الطعام، بإمكانها أن تطهو لك، تتحدثان لبعضكما. |
"Burada yaşayan kızlardan değil miydi?" Ne zaman uyusan onu tavlayıp ona şekerleme getiriyorsun oğlum. | Open Subtitles | أليست واحدة من الفتيات الذين يعيشون هنا؟ انت تدردش معها وتجلب لها الحلوى |
ona çalışabilmesi için köşe başlarından çocuklar getireceksin. | Open Subtitles | وتجلب له بعض فتيان الزوايا ليَدرُسهَم |
Onu bulmanı, kırpmanı ve ücret olarak bana kafasını getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعثر عليه، وتقتله، وتجلب لي رأسه كتكلفة خروجك. |
Şimdi New Mexico'ya gidip bana o Wendigo'yu getirmeni istiyorum! | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى (نيو ميكسيكو)، وتجلب ليّ مخلوق الـ(وينديغو)! |
Inverness'e gidip prensi getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى إنفرنيس وتجلب الأمير |
Pekâlâ. Neden üst kata çıkıp bana bir şeyler getirmiyorsun? | Open Subtitles | حسناً، لم لا تصعد للأعلى وتجلب لي بعض الحوائج؟ |
Neden üzerine daha fazla binmeden çalmış olduğun kredi kartımı bana getirmiyorsun? | Open Subtitles | حسناً، لمَ لا تعرّج عليّ وتجلب معك بطاقتي المسروقة؟ |
Evet, olmaz, ama bana hatıralarımla birilikte şans da getirir. | Open Subtitles | لا ، ولكنها تعيد إلى ذكرياتى وتجلب لى الحظ |
- Uslu olup onu getirir misin? | Open Subtitles | ـ هل تود أن تكون وديعاً وتجلب هذا ليّ؟ |
- Domuzu getirir misin? - Domuz mu? | Open Subtitles | هل تعجل وتجلب الخنزير؟ |
Özgürlüğünün ilk gününde kapımıza isyan mı getiriyorsun? | Open Subtitles | إنه يومك الاول كشخص حر, وتجلب لنا الشغب عند العتبة " |
Birini gasp edip sonra da polisleri buraya mı getireceksin, Fiel? | Open Subtitles | تهجم على أحدهم بغرض السرقة يا (فيل) وتجلب الشرطة بعدها هنا ؟ |
İstediğimiz parayı, yalnız bir şekilde oraya getireceksin. | Open Subtitles | وتجلب معك المال وتأتي وحدك |