Siyasetçilerin seçilme sebebi de ulusal çıkarları ve yerli halkın ilgi alanlarını aramak, bulmak ve bu sayede gücü elde tutmaktır. | TED | هذا ما يحقق انتخاب الساسة: أن تسعي و تفوز وتحتفظ بالسلطة خلال تحقيق المصالح المحلية أو القومية في أحسن حال. |
Bu yoğun orman nemli havayı yoğunlaştırır ve nemini korur. | TED | هذه الغابات الكثيفة تكثف الهواء الرطب وتحتفظ بالرطوبة. |
Abdul, Carl ve Sascha orada kalır, yoksa satmam. | Open Subtitles | وتحتفظ بعبد الله وكارل وساشا وإلا لن أبيع. |
Abdul, Carl ve Sascha orada kalır, yoksa satmam. | Open Subtitles | وتحتفظ بعبد الله وكارل وساشا وإلا لن أبيع. |
Tek tesellim, programın bazı bölümleri çok güzel ve izleyiciyi büyülenmiş bir vaziyette bırakıyor. | Open Subtitles | عزائى الوحيد هو ان بعض برامجنا ممتعة جدا لكم وتحتفظ بالمشاهدين ليتابعوها |
Bir iş bulup o işte kalmanız ve uygun bir yuva kurmanız için 3 ayınız var. | Open Subtitles | ثلاثة أشهر ستجد خلالها عملاً وتحتفظ به ، وتوجد منزلاً ملائماً |
Tanrım bu çocuğu kabul etmen ve annesi ile onu yanında tutman için dua ediyoruz. | Open Subtitles | إلهى ونحن نصلي من اجل ان تقبل هذا الطفل وتحتفظ به بجانبك مع أمه |
Sakin ol ve gitmesini sağla. | Open Subtitles | وتحتفظ برباطة جأشك ولكن ماذا وإجعلها تذهب بعيدا |
Askerleri gemideki kilit noktalara yerleştir ve bir timi de CIC'in hemen dışında tut. | Open Subtitles | ستضع الجنود بكل المواقع الرئيسية عبر السفينة وتحتفظ بفرقة خارج قمرة القيادة |
Tanrı'nın yolundan gitmelisin ...O'ndan korkmalı, itaat etmeli ve emirlerine uymalısın. | Open Subtitles | عليك المشي خلف الرب .ربك و تخافه وتحتفظ بوصاياه و تُطيعُ صوته |
173 milyon dolar ve üstünde SWAT teçhizatı. | Open Subtitles | لديك 173 مليون وتحتفظ بفرقة تدخل سريع عند زاوية شارعك |
Meteor taşları, kristaller ve eşyalar hepsi onun kasasında. | Open Subtitles | حجارة النيزك، البلورات، والمصنوعات، وتحتفظ بذلك كلّه في خزنتها. |
Jar Jar, Lyonie'nin kaftanını giymek ve tacı takmaya devam etmek zorundasın. | Open Subtitles | جار جار , يجب ان تضع اثواب ليون وتحتفظ بهذا التاج على رأسك |
Beyinlerimiz, etkileşen nöronların olağanüstü ağı ile, bilinçli akıllar yaratıyor ve sürdürüyor. | Open Subtitles | ونتصرّف وفقاً للقوانين الطبيعية أدمغتنا تخلق وتحتفظ بالعقل الواعي بواسطة شبكة خارقة من الأعصاب المتفاعلة |
ve bu bilgiye sahip olduğunuz halde vatandaşlık görevinizi hiçe sayıp kendinize saklamanızın sebebi? | Open Subtitles | والسبب الذي جعلك إلى الآن تتجاهل واجبك المدني وتحتفظ بهذه المعلومات لنفسك؟ |
- Doktorla yaptığınız her tür konuşmayı kaydederiz ve bu kayıt dosyaya girer. | Open Subtitles | نقوم بتسجيل كل محادثاتك مع طبيبك وتحتفظ فى ملف |
Ama GYZ doğası gereği bizden daha akıllı yani GYZ'yi yaratırken o gergedanlarla aynı duruma düşmemek için makinelerin bizim hedeflerimizi anlamasını, benimsemesini ve sürdürmesini nasıl sağlayabileceğimizi çözmeliyiz. | TED | ولكن الذكاء الاصطناعي العام أذكى منا، ولذلك لنتأكد بأننا لم نضع أنفسنا في موقف وحيدي القرن عند صنعنا للذكاء الاصطناعي العام، سنحتاج لمعرفة كيف نصنع آلات تفهم أهدافنا، تتبنى أهدافنا وتحتفظ بها. |
- Seni o şeyden kurtaracağız. - ve koruyacaksınız. | Open Subtitles | سنخرج الكائن من داخلك وتحتفظ به |
ve psikiyatri doktorunun boğazına tıkmak istediği... ilaçları bakıcıları vermeye her gelişinde... tabletleri dilinin altına saklıyor ve... doktorunun şart olarak gördüğü 75 miligramlık... kuvvetli ilaçların koca bir koleksiyonunu yapıyor. | Open Subtitles | لذا فى كل مرة تأتى فيها الممرضة مع ال75 مليجرام من ادويتك القوية وتحشرهم فى حلقها انها تخفى الاقراص اسفل لسانها وتحتفظ بهم يوم بعد اخر |
Zorla evime girdi ve şu anda onu rehin olarak tutuyor. | Open Subtitles | لقد إقتحمت منزلي وتحتفظ به كفدية |