Kulağına ya da burnuna girip kafanın içine yumurta bırakıyor. | Open Subtitles | إنها تطير وتدخل أذنك أو أنفك وتضع بيوضها في رأسك |
Oraya gidip, hareketleri öğrenip, kafalarına girip, muhabbeti kapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تذهب الى هناك، وتتعلم الحركات وتدخل في عقولهم وتتعلّم لغتهم |
Bakteri, burun, ağız veya boğazdan içeri girdikten sonra etrafındaki zarları aşarak kana karışır. | TED | فعندما تدخل الجراثيم إلى الأنف والفم والحلق، فإنها تعبر الأغشية المحيطة وتدخل المجرى الدموي. |
"Kurtulmak için tek çare var. Sen ikinci kata tırmanıp pencereden içeri gir. | Open Subtitles | هناك طريقة واحدة للخروج من هذا المأزق تتسلق أنت للطابق الثانى وتدخل من النافذة |
Kapıyı açıp odaya girdiğinde kapıyı tamamen açtığından emin ol ve açık bırak. | Open Subtitles | الآن ، عندما تفتح الباب وتدخل الغرفة تأكد من فتح الباب وتركه مفتوحاً |
Eski usul bir hile geceliği ve buz kovası, ve yanlışlıkla başka bir odaya girdi. | Open Subtitles | الحيلة التقليدية ثوب النوم ودلو الثلج وتدخل غرفة أخرى بالخطأ |
Oksijeni azalıyor ve hipotermiye giriyor. Oraya, bir şekilde oksijen ulaştırmalıyız. Hemen! | Open Subtitles | إنها تفقد الهواء وتدخل في إغمائة لابد أن نمدها بخط أوكسجين الآن |
Hayır, asıl amaç, içeri dalıp birilerinin hayatına girip gerçekten kim olduklarını bulmak. | Open Subtitles | كلا، هذا هو الغرض، تقتحم وتدخل حياة شخص ما، تعرف حقيقته |
Hedefe kilitleniyor, içeri girip 0,1 mikrosaniye duruyor, sonra "Bam!" | Open Subtitles | تتعقب, وتدخل,وتنتظر 1 ميكرو ثانيه ثم تنفجر. |
Şu bilgisayarın başına geçip, bloguna girip, Bay Anonim'e bir yanıt daha vereceksin. | Open Subtitles | اذن,انت ستسخدم ذلك الحاسوب,وتدخل الى حسابك,وتضع تعليق جديد لذلك الشخص المجهول |
Son zamanlarda sizin eve girip çıkan o arabayı da açıklıyor bu. | Open Subtitles | هذا يفسّر السيارة التي تخرج وتدخل من بيتك مؤخراً |
Eğer seni cama doğru kaldırırsam, içeri tırmanıp, bana kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | ان رفعتك تحت النافذة فهلا تتسلق وتدخل وتفتح لي الباب؟ |
"Filleri içeride tutup, dışarı sıçmalarını sağlamak dışarıda tutup, içeri sıçmalarından iyidir" | Open Subtitles | من الافضل ان تكون الفيلة داخل الخيمة وتحرج على ان تكون في الخارج وتدخل |
Arkadaşlarımı rahat bırak... ve şişeye gir. | Open Subtitles | أن تترك أصدقائى لحالهم .......... وتدخل القارورة |
Bir keresinde, bir adamın böbreğinin dokunaçlarının çıktığını sırtında bir delik açıp mutfağımın zemininde bir oraya, bir buraya koşuşturduğunu görmüştüm. | Open Subtitles | إحدى المرات رأيت كِلية رجل نَمَت عليها مخالب تندفع من ظهره المهترئ من تلقاء نفسها وتدخل من خلال أرضية مطبخي |
Restoranıma geldi, direkt mutfağıma girdi ve ayakkabıları hakkında konuşmamdan yakınmaya başladı. | Open Subtitles | تأتي إلى مطعمي وتدخل مطبخي، وتتذمر من أنني أتحدث عن حذائها |
Yaşlı kadın eve giriyor... merdivenlerden çıkıyor... bu kapıyı açıyor ve odaya giriyor. | Open Subtitles | تدخل السيدة المسنة المنزل وتصعد السلم تفتح هذا الباب وتدخل الحجرة |