Tenis oynamayı öğrendiğinizi düşünün top filenin üstünden size doğru geldiği zaman topun nerede sekeceğine karar vermek istiyorsunuz. | TED | تخيل أنك تتعلّم لعب التنس وتريد أن تقرر مكان ارتداد الكرة بعد تجاوزها الشبكة في اتجاهك. |
Ve bu mesafenin kabuledilebilir seviyelerde olduğundan emin olmak istiyorsunuz. | TED | وتريد أن تكون مُتأكداً أن هذه المسافات سوف تكون ضمن المستويات المقبولة. |
Bir kutuda yaşıyor, dans etmek istiyor ama ayağını kırıyor. | Open Subtitles | كانت تعيش في صندوق, وتريد أن ترقص, لكنها كسرت ساقها |
Orada ne olduğunu gördün. Hala onunla devam etmek istiyor musun? | Open Subtitles | رأيت ما حدث هناك وتريد أن تبقى معه بعد كل ذلك؟ |
Görünüşe bakılırsa kitap tanıtımımı okumuş ve benimle görüşmek istiyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنها قرأت كتابي المقترح وتريد أن تقابلني. |
Yani bana bir sorunun olduğunu ve bunun tamamen senin sorunun olduğunu, ama bunu benim sorunum haline getirmeyi istediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | ماتقوله إذاً هو إنك تواجه مشكلة ألا وهي مشكلتك في الأساس وتريد أن تجعلها مشكلتي أيضاً |
Bir araba pazarlamacısı olduğunuzu hayal edin ve bir araba satmak istiyorsunuz. | TED | تخيل أنك بائع سيارات، وتريد أن تبيع سيارة لشخص ما. |
Merak uyandırıyor, keşfetmek istiyorsunuz. | TED | ويجعلك تشعر بالفضول حياله، وتريد أن تكتشفه. |
Herşey ortaya çıktığı zaman topluma karşı bir "güler yüz" olsun istiyorsunuz, bir Birleşik Devletler generalinden daha az ürkütücü biri. | Open Subtitles | وتريد أن يرأس شخص ودود البرنامج عند الإعلان عنه شخص أقل تهديداً من لواء أمريكي |
Evi sevmiyorsunuz, ve New York'taki eski hayatımıza dönmemizi istiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تكره المنزل وتريد أن تعود لنيويورك ولحياتنا القديمة |
Ailemdekiler birbirini öldürüyor ve siz de hükümdarlığı alacak tarafta olmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | عائلتي تقتل بعضها البعض، وتريد أن تكون بالفريق الذي سيصل للحكم. |
O halde olağanüstü zengin olduğunuzu varsaymalıyım ve kütüphanemiz için ek bir bina yapmayı istiyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً علي أن أتخيل أنك وافر الثراء وتريد أن تضيف جناحاً إضافياً للمكتبة؟ |
Şu anda hastanede yatan çok minnettâr bir adam dün onun hayatını kurtardığı için sizlerden birine teşekkür etmek istiyor. | Open Subtitles | صادف رجل ممنون ممد في المستشفى وتريد أن تشكرك إحداكن .منأجل. إنقاذ حياته بالأمس |
Tam tersine çalismaya basladigin için çok mutlu ve sana tesekkür etmek istiyor. | Open Subtitles | على العكس من ذلك هي مسرورة جداً من بدايتك وتريد أن تشكرك |
deyince tercümanım büyükannenin öleceğini hissettiğini söyledi. bu yüzden Hyun Sook'u yanımda Amerika'ya götürmemi istiyormuş. | TED | فقالت المترجمة: "تقول الجدة أنها تعتقد أنها تحتضر، وتريد أن تعلم اذا كان بامكانك أن تأخذ أون سوك معك إلى أمريكا." |
- Çünkü, o.. ee.. çalışmak için New York'a geliyormuş... ..ve tekrar hep birlikte olmak istiyormuş. | Open Subtitles | -لإنها ستأتي إلى نيويورك .. في عمل وتريد أن نجتمع سويا |
Adamlarına kendini iyi hissetmediğini ve... tek başına eve gitmek istediğini söyle. | Open Subtitles | أخبر رجالك أنك لا تشعر أنك بصحة جيدة وتريد أن تذهب إلى البيت وحيداً |
Bana mutlu olduğunu ve kızıyla ne kadar gurur duyduğunu bilmesini istediğini söyledi. | Open Subtitles | وأخبرتني أنّها سعيدة وتريد أن تعرف ابنتها كم هي فخورة بها |