"وتسألني" - Traduction Arabe en Turc

• soruyorsun

Aşk gurusu, mahvoldum bir de nerde olduğumu mu soruyorsun?
معلم الحب, معلم الحب انا مقبوض علي وتسألني اين انا؟

Dostum, çölde bir çiçek buluyorsun ve sen rengi ne diye soruyorsun!
يا رجل ، زهرة متفتحة بالصحراء وتسألني ما لونها ؟

Endişe içindeydim hep ve sen buraya gelip deliler gibi oyunlar oynuyorsun sonra nasıl olduğumu soruyorsun.
كنتُ قلقة بشدّة، ومن ثمّ تُفاجئني هنا، كالمجنون، تتلاعب، وتسألني كيف كان حالي.

Buraya gelmiş, kızımın sana sadakatsiz olup olmadığını soruyorsun.
تأتي لهنا وتسألني لو كانت ابنتي غير مُخلصة معك؟

Şimdi de geçmiş neden paraları sökülmem lazımmış diye mi soruyorsun?
وتسألني لماذا ليس على ان أخنقك؟

Onların aileni neden taciz ettiklerini bana mı soruyorsun?
وتسألني لمَ قد يضايقون عائلتي؟

Şimdi de evime gelmiş bana sorular soruyorsun.
لذلك لا تأتي الى منزلي وتسألني أسألة

Benim evimde, bana kim olduğumu soruyorsun?
في بيتي وتسألني من أنا؟

Yani gelip bana kahrolası otele Eroin adında birinin giriş yapıp yapmadığını soruyorsun çünkü uyuşturucu almak istiyorsun ve bildiğin tek yol da bu.
تأتي إلى هنا وتسألني عن، شخصاً مدعو بـ(هيروين) نزيل بهذا الفندق، لأنّك ترغب بشراء الممنوعات هكذا تقوم بالأمر؟

Neden yaptım Allah bilir ve sen de yankesici gibi burada oturmuş bana saçma sapan sorular mı soruyorsun?
الرب يعلم لماذا والان تريد ان تجلس هنا في (سناتشرز) وتسألني سؤالاً احمقاً ؟

Sen de dönmüş bana iyi misin diye soruyorsun! Sence...
وتسألني اذا كنت بخير؟