Bunu yapmak çok büyük bir emek gerektirdi, verileri toplamak, algoritmaları geliştirmek, bütün bu yazılımı yapmak. | TED | لقد قاموا بمجهود كبير جداً بجمع المعلومات .. وتطوير الخوارزميات وكتابة البرامج |
Bir diğer heyecan verici şey de güneş ışığıyla su dezenfeksiyonu konusunu araştırmak ve bunu yapacak kapasiteyi geliştirmek. | TED | أحد الاشياء المثيرة فعلاً هي البحث عن طريقة لتطهير المياه بالطاقة الشمسية, وتطوير القدرة على القيام بذلك. |
Teşvik, cemiyetlerle beraber fikirler geliştirmek ve açık kaynaklı tasarım yarışmaları düzenleyen NGO'lar. | TED | التشجيع وتطوير الأفكار مع المجتمعات والمنظمات الّا حكومية للقيام بمسابقات للتصميم المفتوح. |
Mühendisler bu alanda harika bir yenilik ve maharete, ayrıca farklı modeller Geliştirme yetisine sahip. | TED | يملك المهندسون مجالًا واسعًا للابتكار والإبداع، وتطوير أشكال مختلفة حول هذه الأنواع. |
Araştırma ve Geliştirme departmanının kıdemli başkan yardımcısı. | Open Subtitles | إنّها نائبة الرئيس ، المسؤولة عن الأبحاث وتطوير الإدارة |
Babam burada kurulma, en kaliteli malzeme ve gelişmiş tasarım için çok kararlıydı. | Open Subtitles | كان لديه إلتزام حقيقي للبناء هنا في "أمريكا"، بمواد عالية الجودة وتطوير للتصاميم. |
Cadıları korumak, geliştirmek ve hoş karşılamak için bir yer. | Open Subtitles | لجعلها مكان لحماية وتطوير والاحتفاء بالساحرات |
Zeki yaşam formları Evren'e dair algılarını geliştirmek için sonsuz zamana sahip olsa ne yapardı? | Open Subtitles | ما الذي ستقوم به الكائنات الذكية إن كان بوسعهم الخلود وتطوير فهمهم للكون؟ |
Her şeyden önce, hayat kurtarmak ve organların nasıl çalıştığına dair kavrayışımızı geliştirmek için muazzam bir biyobaskı kullanım gücü var. | TED | ثمة احتمالية كبرى لاستخدام الطابعة الحيوية لبقـائنـا على قيد الحيــاة وتطوير فهمنـا عن أداء أجهزتنـا الحيوية لوظـائفها فِـي المقــام الأول. |
Seninki bilgeliğini yaymak bilimi geliştirmek. | Open Subtitles | مهاراتك هي تلقين الحكمة وتطوير العلوم |
İlk yaklaşımımız DemocracyOS ismini verdiğimiz bir yazılım tasarlayarak onu geliştirmek oldu. | TED | في البداية قمنا بتصميم وتطوير تطبيق يدعى (ديموكراسي أو سي) |
Anladım. Robot araştırma ve Geliştirme takımıyla bir toplantı ayarlayın. | Open Subtitles | أفهم تماماً حدد لي موعداً مع فريق بحث وتطوير الرجال الآليين |
Bugün eğer hibrit ya da elektrikle çalışan bir araç alırsanız, neredeyse kesin olarak 100 milyon dolar değerindeki araştırma ve Geliştirme ürününü, Tamagotchi Stili bir oyunu da, daha iyi bir ekolojik sürücü olmanız için tasarlanan panelde göreceksiniz. | TED | اليوم، إذا اشتريت سيارة هجينة أو كهربائية على الأغلب سترى منتجات بقيمة مئة مليون دولار من آلات وأبحاث وتطوير على نمط ألعاب تماغوتشي في لوحة قيادة مصممة لتجعلك سائقاً بيئياً بشكل أكبر |
- Silah Araştırma ve Geliştirme Dairesinin başkanı olarak, bu projenin araştırılması için, geçen yıl, yetki verdim. | Open Subtitles | .... كمدير أبحاث وتطوير الأسلحة كُلفت السنة الماضية ... |
Bana verilen yetkilere göre Silah Araştırma ve Geliştirme Dairesi'nin başkanı olarak bu projenin araştırılması için, geçen yıl, yetki verdim. | Open Subtitles | بناء على السلطة ... المفوضة لى .... كمدير أبحاث وتطوير الأسلحة |
Biyo-teknoloji alanındaki en son araştırma ve Geliştirme. | Open Subtitles | لبحث وتطوير التقنيات الحيوية المتقدمة |
Sanırım en iyi kalite malzeme ve gelişmiş tasarımdan bahsetmeni gülünç buldum. | Open Subtitles | أظنني وجدته ظريفًا أنك كنت تتحدث عن المواد عالية الجودة وتطوير التصاميم، تعلم. |