TBH insanlarda, ruhsal hastalıklar, madde kullanımı ve travmayla birlikte düşünme eylemini zorlaştırır. | TED | إن أعراض إصابة الدماغ مع الأمراض النفسية وتعاطي المخدرات والصدمات، يجعل التفكير صعبًا على الناس. |
Bulduk ama saç içeriği hastalık ve uyuşturucu kullanımı gösteriyor. | Open Subtitles | فعلنا ، لكن الشعر هو جدولا زمنيا غذائي الذي يظهر الصحة المتعلقة، المرض، وتعاطي المخدرات. |
Alkol, uyuşturucu kullanımı yada cinsel öykümüzü bilmek istedi. | Open Subtitles | أرادَ أن يعلم بأمر الكحول وتعاطي المخدرات وتاريخ العلاقات الحميميّة. |
Okul kütüphanesindeki bilgisayar kabinlerini kullanarak öğrencilere günlük yaşamdaki içki içme, madde kullanımı ve kumar gibi risk alma davranışlarına ölçüt oluşturabilecek bilgisayarlı bir karar verme görevi sundum. | TED | باستخدام حاسوب معمل مدرستي، جعلتهم يُنهوا حوسبةً لمحاكاة عملية اتخاذ قرار لقياس مَيْـل سلوكهم للمخاطرة مقارنةً بما عليه الحال في الواقع مثل شرب الخمر، وتعاطي المخدرات، والمقامرة. |
Esrar kullanımı kansere, beyin hasarına ve depresyona sebep olabilir. | Open Subtitles | وتعاطي الماريجوانا ايضا يرتبط بالسرطان واضرار الدماغ - الاكتئاب |
Uyuşturucu kullanımı, önüne gelenle yatma. | Open Subtitles | وتعاطي المخدات والجنس الجماعي |