Birbirlerine yapışıyor, katmanlar oluşturuyor ve bize yüzeyde bir tabaka veriyorlar. | TED | وهي تلتصق ببعضها، مشكلة طبقات وتعطينا غطاء على السطح. |
Sana bir telefon numarası vereceğiz; ara ve bize isimleri ver. | Open Subtitles | نريد منك فقط أن تتصل، وتعطينا بعض الأسمـاء. |
Dünyadaki şirketlerin en zeki bayan ve erkek çalışanları kaynakları kullanacaklar ve bize daha iyi bir geleceğin nasıl sağlanacağı konusunda fikir verecekler. | Open Subtitles | أكثر رجال ونساء الأمم ذكاءاً والعـالم بأكملـه ستجمع الموارد وتعطينا نظرة صائبه عن طريقه بناء مستقبـل أفضل |
Bu, çürümenin yayılmasını engeller ve bize tedavi bulmak için zaman verir. | Open Subtitles | انها سوف توقف انتشار تسوس وتعطينا بعض الوقت لإيجاد علاج. |
Carol iyileşir iyileşmez ve bize teşhisi tam olarak verir vermez. | Open Subtitles | بمجرد ان تتعافى كارول وتعطينا الوصف الدقيق, بالمناسبة... |
Umurumda değil. Sakinleş ve bize Baum'un neden şüpheli olabileceğine dair daha iyi bir sebep söyle. | Open Subtitles | لست أكترث - لمَ لا تهدأ وتعطينا سبباً قد يجعله مشتبهاً به؟ |
Yani, her şeyin merkezindeydin, tarih yazıyor ve bize inanacak bir şeyler veriyordun. | Open Subtitles | يا الهى انك هناك تماما أعني، أنك كنت في مركز كلّ شيء وتصنع تأريخا وتعطينا شيء لايمان بة . |
Gel ve bize benzin ver. | Open Subtitles | تعال وتعطينا البنزين هنا. |