Ve bencil ve aşırı bir hayatın kalbimin olduğu yerde olmasını öğrendim. | Open Subtitles | وتعلمتُ أن الإسراف والأنانية هما مضجع قلبى الحقيقى |
Onları kontrol etmeyi daha üstün amaçlar için kenara itmeyi öğrendim. | Open Subtitles | وتعلمتُ أن أتحكمَ بها وتكريسُها لغايةٍ أكبر |
Yani bir biyolog olmadan önce bilgisayar ve matematik alanında çalıştım ve şunu öğrendim: Bir sistemin işleyişi hakkında çok büyük miktarda doğru tür veriyi toplayabilirseniz o sistemi anlamlandırmak ve nasıl işlediğini öğrenmek için bilgisayarları güçlü yeni yöntemlerle kullanabilirsiniz. | TED | أتعلمون أنني قبل أن أصبح عالم أحياء عملتُ في مجالي الحاسوب والرياضيات، وتعلمتُ هذا الدرس: أينما تستطيعون جمع معلومات ضخمة لأنواع البيانات الصحيحة حول عمل نظام ما، تستطيعون استخدام الحواسيب بطرق جديدة فعالة لفهم ذلك النظام ومعرفة كيف يعمل. |
Ve Daniel, annesi, kısıtlama emri ve bütün o saçmalıktan bir şey öğrendim. | Open Subtitles | أجل، وتعلمتُ شيئاً واحداً. مع (دانيال) ووالدته وأمر عدم الإقتراب وكلّ ذلك الهراء... |
Ticaret gemisine dil döktüm ve taverna işini burada New York'ta öğrendim. | Open Subtitles | أخذت طريقي لسفينة تجارية وتعلمتُ عمل الفنادق هنا في (نيويورك)؛ |
Ayrıca şunu öğrendim. | Open Subtitles | أوه، وتعلمتُ أيضاً.. |