George, bana şu pembe balonu uzat ve sıkı tutun! | Open Subtitles | جورج الآن أعطني البالون الوردي وتمسك جيداً |
Ağ şeklindeki tuş. Vur ona ve basılı tut, sıkı tutun. | Open Subtitles | هذا الزر المرسوم عليه ايقونه الشبكة,اضغط عليه وتمسك جيدا |
...tokat atın, bir yerini tutun, bükün, itin demişti. | Open Subtitles | يجب عليك ان تصفع وتمسك به وتلفه وتسحبه |
Eğer yüzmeniz gerekirse, ki söz veriyorum, buna gerek kalmayacak ayaklarınızı akıntıya doğru verin ve yeleğinize sıkı sıkıya tutunun. | Open Subtitles | لكن إذا فعلت وجه قدميك مع التيار وتمسك بسترتك تأكد من أنها مُحكمة |
sıkı tutun. | Open Subtitles | وتمسك بها جيداً |
Pekala, atla ve sıkı tutun. | Open Subtitles | هيا اقفز، وتمسك جيداً |
Çeneni kapa ve sıkı tutun. | Open Subtitles | اصمت وتمسك جيدا و ساكون بخيرً |
Kaç,Kaç ve yaşama sıkı tutun. | Open Subtitles | اهرب , اهرب وتمسك بالحياة |
Valizi yere bırak ve şu kenarlara sıkı sıkı tutun. | Open Subtitles | ...ضع الحقيبة وتمسك بالحافات ...بشدة |
Tak işte ve kapıya tutun. | Open Subtitles | . فقط ضعه وتمسك بالباب |
Gary, beynini kapat ve sıkı tutun. | Open Subtitles | (غاري)أوقف عمل دماغك وتمسك بي |
Orada sıkı dur ve dikkat et ve daima silahını yanından ayırma ki görevdeyken başına birşey gelmesin. | Open Subtitles | تماسك وركزّ، وتمسك بفرقتك لكي لا يصيبك أيّ مكروه بالجانب المظلم، وتطلّع للجانب المشرق دائماً |