Ve bir tuğla aldı, bana doğru bağırarak geldi ve sonra tuğlayı tutmayı başardım ve durumu tersine çevirdim. | Open Subtitles | والتقط لبنة وجاء يصرخ علي وتمكنت من اسكات هجماته |
Ama içi sağlamdı ve çözmeyi başardım. | Open Subtitles | لكنه كان سليماً من الداخل وتمكنت من تفكيكه |
Hatta ABC Lateline programındaki bir enerji uzmanının inandırıcı bir taklidini yapmayı bile başardım. | TED | وتمكنت أيضاً من إظهار انطباع عابر، إن صح القول، كخبير طاقة في "أي بي سي ليت لاين". |
Bütün saldırganları öldürmeyi veya yaralamayı başardım. | Open Subtitles | وتمكنت من قتل أو إصابة كل المهاجمين |
Yaralıydı, ve silahını almayı başardım. | Open Subtitles | كان مصاباً وتمكنت من الحصول على مسدسه |
Bir kraliyet potu kırmaktan kaçınmayı başardım. | Open Subtitles | وتمكنت من تجنب أي نوع من زلة المالكة. |
Rahmi almadan kanamayı kontrol altına almayı başardım. | Open Subtitles | وتمكنت من السيطرة على النزيف |
Ve bende çoğunu yakalamayı başardım. | Open Subtitles | وتمكنت من وضع معظمهم بعيدا. |
- ...ve bir çocuğu kurtarmayı başardım. | Open Subtitles | وتمكنت أيضا من إنقاذ طفل. |
Kalbindeki sorunu düzeltmeyi başardım. | Open Subtitles | وتمكنت من علاج قلبه بشكل كامل... |
Iris West'le iki kez öpüştük ve iki zaman çizgisini de silmeyi başardım. | Open Subtitles | لقد قبلت (آيريس ويست) مرتين وتمكنت في المرتين محو كلاهما من الوجود |