Çin Seddi'ni gördüm, yemeklerinden yedim, yerel halktan birisiyle bir çocuk yaptım. | Open Subtitles | شاهدت سور الصين العظيم وتناولت الطعام فيه وأنجبت طفلاً من فتاة صينية |
Dün onunla öğlen yemeği yedim, çünkü burada Long Beach üniversitesinde dans eğitimi alıyor. ve gerçekten çok başarılı. | TED | وتناولت الغداء معها بالأمس, لأنها طالبة جامعية تدرس الرقص هنا في لونغ بيتش. وهي تتقدم بشكل مذهل |
Birkaç telefon açtım, birkaç yemek yedim. | Open Subtitles | ماذا تعنــي بسيهتمون بهذا ؟ حسنـا ، لقد أجريت بعض الاتصالات وتناولت الغداء مع بعض الأشخاص ، كما في الخريف |
Takla atıp yemek yedi, ve görünüşünün baştan aşağı değiştiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد تقلبت وتناولت طعامها وقالت أن جدول غذائها تغير |
O yatakta yattı ve şunların hepsini yedi. | Open Subtitles | مكثت في ذلك السرير وتناولت الكثير من الطعام. |
Şimdiden spora gittim, 2 yumurta yedim ve Harry Dean Stanton ile Blackjack oynadım. | Open Subtitles | ذهبت للنادي الرياضي وتناولت الطعام ولعبت بلاك جاك |
15 dolara otobüs kartımı doldurdum, 3 dolara öğle yemeği yedim. | Open Subtitles | دفعت 50 دولارً لتجديد بطاقة الباص وتناولت الغداء بــ3 دولارات |
Sonrasında demek istedim. Benzin almaya çıkmıştım, orada da-- midye yedim. | Open Subtitles | أعني بعد ذلك، خرجت لأضع وقوداً "في السيّارة، وتناولت .. "كلامز |
Ardından yemek yedim. Sonra buraya geldim. | Open Subtitles | وتناولت الغذاء بمفردي ورجعت على أقدامي لهنا |
Geçen gece televizyonun karşına geçtim ve bir kutu foie gras yedim. | Open Subtitles | بالأمس جلست أمام التلفاز, وتناولت علبة كاملة من كبد الأوز, |
Her gün tüm öğünlerde deniz anası yedim. | Open Subtitles | وتناولت قنديل البحر كل يوم على الأفطار ، والغداء ، والعشاء |
- Alışveriş yaptım, yemek yedim ve sinemaya gittim. | Open Subtitles | تسوّقت وتناولت الغداء وذهبت إلى السينما |
O yüzden içeri girip midye yedim. Ama tatları çok kötüydü ve ben de sürekli kusmaya başladım. | Open Subtitles | لذا دخلت المطعم وتناولت الـ"كلامز"، ولكنه كان فاسداً، ولهذا كنت أتقيأ |
US1'deki barakada dünyanın en leziz limonlu turtasını yedim. | Open Subtitles | وتناولت أكثر كعكة حمضية لذيذة في هذا المطعم الصغير على طريق "الولايات المتحدة الأول". |
US1'deki barakada dünyanın en leziz limonlu turtasını yedim. | Open Subtitles | وتناولت أكثر كعكة حمضية لذيذة في هذا المطعم الصغير على طريق "الولايات المتحدة الأول". |
Mısır gevreğimi yedim. | Open Subtitles | وتناولت الرقائق. |
Bunların içinde 14 turşu oluyor. Dün 3 tane yedim. 2 bugün öğlen yedim... 1 buçuk tane de atıştırmalık olarak yedim. | Open Subtitles | أراهن أن هناك أحد يمكنه القراءة(14قطعة) وتناولت 3 البارحة اثنين اليوم وواحدة ونصف هناك واحدة ناقصة |
Evet, düşünmedim. Ayrıca kahvaltıda simit yedim. | Open Subtitles | بلى، وتناولت كعكة |
Böreklerinden yedi ve harika olduklarını söyledi. | Open Subtitles | وتناولت البعض من (إمباناداس) خاصتك وقد أعجبها للغاية |
Angel, bütün ödevlerini bitirdi ve yemeğini yedi. Çok iyi bir kız. | Open Subtitles | أنجل) أنجزت كل واجباتها) وتناولت وجبة عشائها |
-Oturdu, bir dilim turta yedi. | Open Subtitles | ) -جلست وتناولت فطيرة |