Ya oturup benimle çay içersin ya da dışarıya çıkıp, Aladin'i kurtarırsın. | Open Subtitles | يمكنك احتساء الشاي معي هنا "او تخرج وتنقذ حياة "علاء الدين |
İşte böyle. Kaç ve kendini kurtar. | Open Subtitles | ذلك صحيح، من الأفضل لك أن تهرب وتنقذ نفسك |
Böylece Mahşerin Dört Atlısı'nı kurtarır ve ikimizin de zamanını boşa harcamazsın. | Open Subtitles | وتنقذ الفرسان الأربعة وتوقف عن تضييع وقتنا |
Bunu yapmaya hakkı yoktu. Sense onun hayatını kurtardın. | Open Subtitles | لا أستطيع، ليس من حقه فعل ذلك وأنت تستدير وتنقذ حياته |
Yoksa omurganı toplayıp adam gibi bütün dünyayı mı kurtaracaksın? | Open Subtitles | أو, سوف تنتصب, وتكن رجلا, وتنقذ العالم اللعين كله؟ |
Bana karşı koymaya devam edip ölebilirsin veya tretonini alıp kendini kurtarabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تستمر في مقاومتي ..وتموت أو تأخذ التريتونن وتنقذ نفسك |
Bir anda ortaya çıkıp suç kurbanlarını kurtaran sağlam bir kadın. | Open Subtitles | إنها امرأة قوية تظهر فجأة وتنقذ ضحايا الجرائم. |
Ölen yaşlı bir kuşa verdiğin söz yüzünden neden bize yardım edip, kocaman bir aileyi kurtarasın? | Open Subtitles | لماذا تساعدنا , وتنقذ عائلة؟ لمجرد وعد قطعته لطير يحتضر |
Şimdi vazgeçip kendini bu utançtan kurtarmaya ne dersin? | Open Subtitles | هل تريد أن تستسلم وتنقذ نفسك من الأحراج وحسب ؟ |
Bu kadar düşünceliysen neden mürettebatı uyararak tüm insanları kurtarmıyorsun? | Open Subtitles | حسناً إن كنت قلقاً جداً لماذا لا تُحذر الطاقم وتنقذ الجميع |
İkinci seçenek, orada kalırsın, hem adamı kendin kurtarırsın hem de Odin'in davasını kurtarmış olursun. | Open Subtitles | الخيار الثانى، هو أنك ستبقى هناك وتنقذ حياة الرجل وتنقذ القضية ولن يضيع "أودين" من أيدينا |
Ya da birazcık içebilirsin hayatını kurtarırsın. Hadi Stefan. | Open Subtitles | أو لترشف قدراً بسيطاً وتنقذ حياتها، هيّا يا (ستيفان). |
Kaç ve kendini kurtar. | Open Subtitles | ذلك صحيح من الافضل ان تركض وتنقذ نفسك |
Aileni kurtar. Bunu kendi yaparak ellerini kirletmez. | Open Subtitles | وتنقذ هذه العائلة - مؤكد أنه لم يلوث يداه بالقيام بذلك بنفسه - |
..."Supergirl gelir ve günü kurtarır." | Open Subtitles | الفتاة الخارقة سوف تنقض فقط وتنقذ اليوم |
Kendini kurtarabilirsin veya benle anlaşma yapıp Dört Atlı'yı kurtarır ve ikimizin vaktini de boşa harcamazsın. | Open Subtitles | لذا بوسعك إنقاذ نفسك أو أن تبرم معي اتّفاقًا وتنقذ (الفرسان الأربعة) وتكفّ عن إهدار وقت كليا |
Düşmanla bir savaşa girdin ve bu süreçte bir sürü hayat kurtardın. | Open Subtitles | أنت تقاتل الأعداء وتنقذ أرواحًا من خلال هذا |
329 kişiyi öldürdün ve eğer Londra üzerinde patlarsa ölecek binlerce kişinin hayatını kurtardın. | Open Subtitles | أن تقتل 329 شخصًا وتنقذ الآلاف من البشر الذين كانوا سيموتون لو كانت قد انفجرت فوق لندن |
Sen araya girip onu kurtaracaksın ve güvenini kazanacaksın. | Open Subtitles | تقفز انتِ وتنقذ حياتها و تكسبي ثقتها |
Son dakikada Dünya'yı mı kurtaracaksın? | Open Subtitles | تظهر فى اللحظة الأخيرة وتنقذ الأرض ؟ |
Onu bırakıp giderek kendini kurtarabilirsin. | Open Subtitles | دعه يذهب بإمكانك اختيار أن تذهب وتنقذ نفسك |
O arada dünyayı koruyabilir ve arkadaşlarını kurtarabilirsin. | Open Subtitles | لتضرب عصفورين بحجر، تحمي العالم وتنقذ أصدقائك |
Bir anda ortaya çıkıp suç kurbanlarını kurtaran sağlam bir kadın. Çığlığı bile var. | Open Subtitles | إنها امرأة قوية تظهر فجأة وتنقذ ضحايا الجرائم. |
Gelip günü kurtarasın diye onu arkada bıraktım. | Open Subtitles | لهذا السبب تركتها وراءنا، كي تأتي أنت وتنقذ الموقف. |
- Ne olacağı senin için cidden fark etmiyorsa bana destek olsan da çocuğun hayatını kurtarmaya çalışsak ya? | Open Subtitles | -إذن لمَ لا تقف بجواري وتنقذ حياته؟ -إن كان لا يهمك الأمر حقًا |
Neden geri dönüp aileni kurtarmıyorsun? | Open Subtitles | لديك آلة الزمن. لماذا لا تذهب إلى الوراء وتنقذ عائلتك فحسب؟ |
Ayrıca cumartesi günleri aşevlerinde çalışıp pazar günleri de köpek yavrularını kurtarıyor. | Open Subtitles | كما تشارك في إطعام الفقراء أيام السبت وتنقذ الجراء أيام الأحد. |