Burada ne oldu? Gözümün içine bakıp bunları inkar mı edeceksin? | Open Subtitles | ماذا يحصل هنا ؟ ستنظر الى عيناي وتنكر كل هذا ؟ |
Başarısızlık kaçınılmaz olduğunda, yalan söyleyin, inkar edin ve suçu başkalarının üzerine atın. | Open Subtitles | عندها يكون الفشل لا مفر منه فأنت ستكذب وتنكر وتضع اللوم على الآخرين |
İtibar için baştan kabul ettiğini gerekirse inkar ediyorsun. Artık kimse inanmıyor. | Open Subtitles | تدعي المسئولية عن شيء وتنكر مسئوليتك عن شيء آخر ولم يعد أحد يصدقك |
Ben söyleyecek olursam da çıldırıp inkâr ediyor. Hastalık bu. | Open Subtitles | وحين أكلمها حول ذلك تفقد أعصابها وتنكر كل ذلك |
Hiç bir şeyi itiraf etme, Her şeyi inkâr et, karşı suçlamalar yönelt. | Open Subtitles | لا تعترف بشيء، وتنكر كل شيء، وتقلب الإتهامات |
Sakalını kesmiş ve kılık değiştirmiş olsa da gözlerim yalan söylemez! | Open Subtitles | بالرغم من أنه حلق لحيته وتنكر عيناي لا تكذب |
Buna rğmen sakalını kesti ve kılık değiştirdi, benim gözlerim yalan söylemez. | Open Subtitles | بالرغم من أنه حلق لحيته وتنكر عيناي لا تكذب بأنه هو |
Normalde izin verip inkar etmeni izlemek isterdim ama olayı saklamak için küçük bir çocuğu kaçırttın. | Open Subtitles | عادةً، سأسمح لك أن تراوغ وتنكر ذلك -ولكنّك اختطفتَ صبيًّا صغيرًا لتغطّي على الأمر |
Olayı inkar ediyor. | Open Subtitles | وتنكر أنه قد حدث قط |
Orada dikilip inkar mı edeceksin? | Open Subtitles | هل ستقف هنا وتنكر ذلك؟ |
- Ben söyledim, ve inkar - | Open Subtitles | -لقد قلت ذلك، وتنكر |
Üstadım, Kral'a sadık olduğunuzu beyan ediyorsunuz ama davranışlarınızla Kral'ın egemenliğine meydan okuyup onu inkâr ediyorsunuz. | Open Subtitles | سيد اسك ـتدعى أنك أحد الرعيه المخلصين للملك لكن أعمالك تتحدّى وتنكر سيادة الملك |
Ölümü inkâr eden hayatı da inkâr eder! | Open Subtitles | ! تنكر الموت ، وتنكر الحياة أيضا |
Karımı elimden alıp varlığımı inkâr ediyorsunuz! | Open Subtitles | تأخذ زوجتي وتنكر وجودي أيضًا؟ ! |
İkisinde de kötü kılık değiştirmiş. | Open Subtitles | وتنكر سيء في كلا الموقفين |