"وتوسلت" - Traduction Arabe en Turc

• yalvardı
• yalvardım

Gayet hamileydi. Rica etti, yalvardı.
ذهبـوا إلى كوخها ليكتشـفوا أمرها بأنفسهم كانت حاملاً بشكل كبـير ناشدتهم وتوسلت بهم.

Herkes tam zamanlı bir hemşire bulmamı istedi, ama o bulmamam için yalvardı.
الجميع أرادني ان احضر لها ممرضة بدوام كامل ، ليلا ونهارا وتوسلت هي ألا افعل

Aradı, benimle olmak istediğini söyledi ve yalvardı ve bana bakmaya geldi.
طلبت مني أن تكون برفقتى ... وتوسلت وجاءت تبحث عني

Sonra da kızım ayrılmam için bana yalvardı.
حتى أجبرتنى بنتى وتوسلت لى لأتركه

Bir sene içinde, sonunda bana gerçek bir güreş eğitim kampından bahsettiler, o güreşçilerden biri işletiyordu ve beni yazdırmaları için aileme yalvardım.
وفي العام التالي، أخبروني أخيرًا عن معسكر تدريب مصارعة حقيقي كان يديره أحد المصارعين، وتوسلت إلي والديّ ليسجلاني فيه.

Noura, onlara karşı aklını kullandı ve yalvardı:
نورة الصورة أحرزنا يوجه إليهم وتوسلت :

- Levi yapmaması için çok yalvardı.
ليفي توسلت وتوسلت إليه أن يتوقف.

Ertesi hafta annesi kardeşimin sınıfına geldi ve yedi yaşındaki çocuklara oğlunun resmi için yalvardı, patlamada herşeyi kaybetmişti.
ظهرت والدته في الأسبوع التالي في فصل أخي الدراسي وتوسلت لأطفال في السابعة من عمرهم أن يعطوها أي صورة قد يحملونها لولدها ، لأنها فقدت كل شئ في الإنفجار .

Bana gitmemem için, hayatımı değiştirmem için yalvardı ve - Ve sonra?
بكت وتوسلت لي لتغيير طرقي.

Babasına yardım etmem için yalvardı.
وتوسلت الى لكى أساعد والدها.

Çılgına döndü. Chicago'dan gitme diye yalvardı.
لقد جزعت، وتوسلت إليّ الا أغادر (شيكاجو).

Açıkçası bana kalmak için yalvardı.
وتوسلت لي كثيراً

Hayır, PolyGram gelip bize şirketi satmamız için yalvardı.
لا ، أتت (بوليغرام) إلينا وتوسلت كي نبيعها الشركة

DuMort'a gelip bir ısırık için yalvardı.
جاءت إلى "دو مور"، وتوسلت إلي كي أعضها.

Bana baktı ve yalvardı, Kızıl.
نظرت إليّ وتوسلت يا (ريد)

Kapıyı çalıp beni içeri alması için yalvardım.
طرقت أنا على باب منزله وتوسلت إليه أن يسمح لي بالدخول.

Kapı kapı dolaştım. yalvardım! yalvardım!
فذهبت من مسؤول إلى مسؤول، وتوسلت من أجل ذلك