Gözlerimin içine bak ve o kızın nasıl bir hayat yaşadığını bana söyle. | Open Subtitles | أتعرف، أنظر في عيني، ..حسنا. وتُخبرني أي نوع من الحياة تعتقدُ سيكون لديها. |
Senden istediğim şey içeri girip, onlara bir göz atman ve yalancıyı seçip bana söylemen. | Open Subtitles | ما أودّ منك أن تفعله هُو أن تدخل إلى هناك، تُلقي نظرة على كلّ واحدٍ منهم، وتُخبرني لو كنت تستطيع كشف الكاذب. |
Döndüğünde bana haber vereceksin. Yani biraz yardım ve yataklık. | Open Subtitles | وتُخبرني عن موعد عودتهُ إنها مساعدة صغيرة وحسب. |
İçinde bir yerlerde, aynı şeyleri yapacağını bildiğin halde nasıl bana öylece oturup, bir şey yapmamamı söyleyebilirsin? | Open Subtitles | كيف تجلس هنا، وتُخبرني بأن لا أفعل شيئاً أنت تعرف في قلبك أنّكَ كنتَ ستفعله، أيضاً؟ |
Şimdi derin bir nefes almanı ve bana işin aslını anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج مِنك فقط أن تستنشق نفساً عَميقاً وتُخبرني بالحَقيقة كامِلةً. |
Gözümün içine bak ve endişelenmediğini söyle. | Open Subtitles | أنت تنظر إلىّ في عيني وتُخبرني أنك لست قلقاً أيضاً |
Gözümün içine bak ve endişelenmediğini söyle. | Open Subtitles | أنت تنظر إلىّ في عيني وتُخبرني أنك لست قلقاً أيضاً |
Tüm yapmanız gereken, resme bakmak ve aklınıza gelen ilk şeyi söylemeniz. | Open Subtitles | - كل ما أريدك أن تفعله .. أن تنظر إلي هذه الصورة وتُخبرني بأول شئ يأتي في ذهنك |
O şeyi parçalarına ayırmanı ve neden patladığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | -أريدكَ أن تحطّم ذلك الشّيء وتُخبرني السّبب في ذلك . |
Gözlerimin içine bak ve Elizabeth Keen'in benim kızım olmadığını söyle. | Open Subtitles | أنت تنظر بعيني وتُخبرني أن (إليزابيث كين) ليست ابنتي |
Herhangi bir denizciyi görürsen, gel ve söyle! | Open Subtitles | أية بحارة، تأتي وتُخبرني! |
Yani arkadaşımın evinde, karşıma dikilip, bana güvenmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أنتَ واقفٌ هنا في منزل صديقي وتُخبرني أنه لا يمكن الوثوق بي؟ |
Sükunetimi korumaya çalışacağım... ama bana bir iyilik yapıp sana neler olduğunu anlatır mısın? | Open Subtitles | حسنٌ، سأحاول أن أبقى هادئاً ولكن هلّا تُقدم ليَّ معروفاً وتُخبرني ما خطبك؟ |
Gidip onu çağıracak gibi davranacak sonra geri gelip kibarca bana siktir olmamı söyleyecek. | Open Subtitles | ومن ثم سوف تعود وتُخبرني بكل أدب أن أذهب وأضاجع نفسي |
Şimdi, gözlerimin içine bakıp bana ona zarar vermeyeceğini söylemene ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكني لن أسمح لك بإيذائها الآن ، أحتاج منك أن تنظر في عيني وتُخبرني أنك لن تُؤذيها |
Ya bana yardımcı olur bilmem gerekenleri anlatırsınız ya da Dışişleri Bakanlığı'nı arayıp elinizde cinayet soruşturmamızla yakından ilgili bir sanat ürünü olduğunu söylerim. | Open Subtitles | إمّا أن تتعاون وتُخبرني ما أحتاج لمعرفته، وإلاّ سأتّصل بوزارة الخارجيّة واعلمهم أنّ بحوزتك لوحة فنيّة كانت جزء من تحقيقنا بجريمة قتل. |