Nefesimizde aseton, izopren ve karbondioksit karışımı var, bu oran, kalp atışımız hızlanıp kaslarımız gerildiğinde davranışımızda hiçbir değişiklik olmasa dahi değişiyor. | TED | فثمّة خليط دينامي بين الأسيتون والإزوبرين وثاني أكسيد الكربون يتغيّر عندما تتسارع نبضات قلبنا وعندما تتقلص عضلاتنا، يحدث كل هذا دون أن يكون له أثر ملحوظ في تصرفاتنا. |
Sonra alveolleri -kan ile akciğerler arasında oksijen ve karbondioksit değiş tokuşunu sağlayan küçük hava keseleri- dolduruyor. | TED | وبعد ذلك، يملأ الدخّان الحويصلات الهوائية، تلك الأكياس الهوائية الصغيرة التي تسمح بتبادل الأكسجين وثاني أكسيد الكربون بين الرئتين والدم. |
Bu açıklıklar, yaprak içinde ve dışında oksijen ve karbondioksit sağlar, ancak aynı zamanda suyun buharlaştığı bir açıklık oluşturur. | TED | تسمح هذه الفتحات للأكسجين وثاني أكسيد الكربون بالدخول والخروج من الورقة، ولكنها تخلق أيضًا فتحة يمكن للماء التبخر منها. |
doğal halde hidrokarbürler, aşırı miktarda azot, normalin üstünde karbon dioksit, zehirli olmayan... fakat acayip derecede tuhaf. | Open Subtitles | الجذورالحرةالهيدروكربونية، فائض النتروجين وثاني أكسيد الكربون. ليست سامة ولكنهاملعونةوغريبةجدا... |
Havadaki karbon dioksit dünyamızı bir mikro dalga fırına dönüştürecek. | Open Subtitles | ... وثاني أكسيد الكربون في الهواء ... سيحوّل غلافنا الجوي إلى مايكرويف |
Birincisi: Atmosferdeki sıcaklık ve karbondioksit değerlerinin uyumlu bir biçimde nasıl inip çıktığı. | TED | رقم واحد : درجة الحرارة وثاني أكسيد الكربون في الغلاف الجوي تتحرك صعودا وهبوطا في تزامن . |
Plüto ısınmaya başladığında, Plüto'nun yüzeyindeki donmuş buzlar bunlar su buzları, karbon dioksit hatta bir miktar karbon monoksit, belki metan buzlar -- buharlaşmaya başlar. | Open Subtitles | عندما يدفأ بلوتو، فإن الجليد المتجمّد على سطحه ثلجٌ مائي، وثاني أكسيد الكربون وحتى بعض ثلج أول أكسيد الكربون وثلج الميثان، تتبخّر جميعها |