Bir ay önce, artık dayanamadım ve Mark'ı da aldım ve buraya geldim. | Open Subtitles | قبل حوالي شهر لم نستطيع التحمل أطول من ذلك لذا أخذت مارك وجئت هنا وألتحقت بعمل |
ve bugün buraya geldim çünkü bunun eşimle iletişim kurmak için bir soruya soru sormadan cevap verebileceği bir seans olduğunu düşünüyordum, | Open Subtitles | وجئت هنا اليوم، لأنني ظننتها جلسة لتلقين زوجتي كيفية الحوار، وعدم الإجابة على سؤال بسؤال آخر |
Hayatımı kurtardın. Ben de sen tehlikeyi atlatana kadar her gün buraya geldim. | Open Subtitles | أنت أنقذت حياتي ، وجئت هنا كل يوم لأتأكد أنك تتعافى |
İşi bırakıp buraya geldim. | Open Subtitles | لذا تركت العمل ,وجئت هنا |
ve iki çocuğumu alıp büyükannemin yanına geldim. | Open Subtitles | وأخذت أطفالي الاثنين وجئت هنا لأعيش مع جدتي |
O yüzden ben de ödevi boş verip, senin yanına geldim. | Open Subtitles | لذلك قمت برميها وجئت هنا معك. |
Bugün buraya geldim çünkü buna inanıyorum. | Open Subtitles | وجئت هنا اليوم لأنني أعتقد أن هذا . |