"وجبة طعام" - Traduction Arabe en Turc

    • yemek
        
    • yemeği
        
    • yemekten
        
    • karnını doyurmasına
        
    • Yemeğe
        
    • yemeğin
        
    • yiyecek
        
    • yemekler
        
    • ziyafetti
        
    Büyükbabam, birini işe almadan önce onlara bir yemek ısmarlardı. Open Subtitles جدي,كان قبل أن يوظف أحد كان يعطيه وجبة طعام مجانا
    Kendisi için güzel bir yemek alıp da boşa gitmesini istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أحضر له وجبة طعام جيدة و تذهب سدىً
    Bana pahalı bir yemek ısmarladın ve beş dolar verdin hem de yapmadığım bir iş için. Open Subtitles وأشتريت لى وجبة طعام غالية الثمن و وأعطيتنى خمسة جنيهات لخدمات لم أعد بتقديمها.
    Sert, yanmış, ama hayatımın en lezzetli yemeği. Open Subtitles خشن، محترق، وأكثر وجبة طعام لذيذة في حياتِي.
    Yaşamak için, her yemekten önce kendine iğne vurmak zorundasın. Open Subtitles للبقاء، يجب أن تحقن نفسك بإبرة قبل كل وجبة طعام.
    Hey, ahbap, bir Amerikalı'nın karnını doyurmasına yardım eder misin? Open Subtitles يا صاح , هل تكفل رفيق أمريكى وجبة طعام ؟
    Sana uğrayacağım ve evinde güzel yemek yiyeceğim. Open Subtitles أنا سآتي وأتناول وجبة طعام لطيفة في بيتك
    Fazla bir şeyim yok ama burada birkaç lira var, iki kişilik yemek için yeterli olacaktır. Open Subtitles لكن هاهم بضعة عملات معدنية أي يجب أن تكون كافيا لشراء لكم أنتم الإثنان وجبة طعام
    Sen bu bitkilere yemek mi diyorsun, hele 10 saatlik iş gününün ardından? Open Subtitles تطلقين علي هذه النباتات وجبة طعام بعد يوم عمل عشر ساعات؟
    Ömrümde gördüğüm en güzel yemek kardeşimin çılgınlığı tarafından mahvedildi. Open Subtitles رأيت أفضل وجبة طعام تتحطم أمامي بواسطة جنون أخي
    Bütün bildiğim oturup yemek ısmarlamaktır. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أن أجلس وأطلب وجبة طعام عدا ذلك، لا أعرف شيئاً
    Dominic'e gidecek, evinde yemek üzere sipariş vereceksin, benden. Open Subtitles ستذهب الي مطعم دومينيك لتشتري وجبة طعام علي حسابي
    Baba sen öderken pahalı bir yemek ısmarlamak beni rahatsız ediyor. Open Subtitles النظرة، أَبّ، هو فقط لَيسَ ذلك الطَلَب المريحِ وجبة طعام غالية عندما أنت تَدْفعُ.
    Tamam ama hafif bir yemek! Salı sabahı hasta olmaya hiç niyetim yok. Open Subtitles حسنا، وجبة طعام خفيفة أنا لا أريد أن أكون صباح الثّلاثاء المريض
    Bir arkadaş başka bir arkadaşa biraz yemek yapamaz mı? Open Subtitles ألا يُمكن للصديق تحضير وجبة طعام للصديق الآخر ؟
    Ve yiyebileceğim besleyici, hoş bir yemeği hazırlar hazırlamaz, istediğin herşeyi dinleyebilirsin. Open Subtitles وحينما تنتهين من التهام وجبتك وجبة طعام لذيذة رغم أنّي أوشكت على الانتهاء تستطيعين الإستماع إلى ما تحبين.
    Her yemekten sonra fırçalarım. Open Subtitles أنظّف بعد كلّ وجبة طعام. هل تقول بأنّهم يجارون؟
    Hey, bayım, bir Amerikalı'nın karnını doyurmasına yardım eder misin? Open Subtitles مهلاً يا سيدى , هل تكفل رفيق أمريكى وجبة طعام ؟
    Aldık ama Yemeğe çıkmak eğlenceli olur diye üşündük. Open Subtitles إعتقدنَا بأنّه سَيَكُونُ مرحاً لخُرُوج ويَتناولُ a وجبة طعام.
    Tura yemeğin de dahil olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أتوقع بأن تكون الجولة متضمنة وجبة طعام
    Yarın bahar ekinoksu yılın en büyük gelgitini yaratacak ve yiyecek için harika bir fırsat tanıyacak. Open Subtitles غدا ً, سوف يخلق الانقلاب الربيعي التيارات المائية الاقوى خِلال السنة. وفرصة رائعة من أجل وجبة طعام.
    Açık hava sinemasında film izler ve lezzetli yemekler yeriz. Open Subtitles يمكننا أن نذهب إلي المسرح لمشاهدة فلم قبل أن نأخذ وجبة طعام لطيفة
    Umarım iyi bir ziyafetti! Open Subtitles جيّد , اتمنّى بأنّك كَانَ عِنْدَكَ وجبة طعام داعرة عظيمة!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus