"وجب عليّ" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda kaldım
        
    • gerekeni
        
    • zorundaydım
        
    • lazımdı
        
    Tesisatçı çağırmak zorunda kaldım. Hayır... Open Subtitles لقد كانت فوضى عارمة، وجب عليّ جلب السبّـاك.
    Bir kangurunun cebinde uyumak zorunda kaldım. Ve sonra... "Cevabı" buldum. Open Subtitles وجب عليّ النوم في كيس كانغر ومن ثم وجدت الحل
    Orada bir karar vermek zorunda kaldım, Bryan. Open Subtitles "وجب عليّ إجراء استدعاء حكم ""في هناك يا ""براين"
    Gerektiği zaman gerekeni yaptım ve bir daha da yapmayacağım. Open Subtitles فعلتُ ما وجب عليّ فعهل في الوقت الذي وجب عليّ فعله ولن أقمْ بذلك مرة أخرى
    Kurtulmanın tek yolu süpürgeye tükürmek ve etrafında tutmaktır ben de süpürgeyi ondan satın aldım ve yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles لذلك اشتريتها منه وقمت بما وجب عليّ القيام به
    Uçağa binmeye çalıştım ama yapamadım. Kalmak zorundaydım. Open Subtitles حاولت صعود تلك الطائرة، فعجزتُ، وجب عليّ البقاء
    Çok üzgünüm. Doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmak zorundaydım. Open Subtitles آسف للغاية ، وجب عليّ فعل ما رأيته صواباً
    - Düğün olayını telafi etmem lazımdı. Open Subtitles وجب عليّ تعويضه لعدم حضوري الزفاف
    İptal etmek zorunda kaldım. San Diego'daki deniz üssünde acil toplantım çıktı. Open Subtitles وجب عليّ إلغاؤها، فلديّ لقاء عاجل في القاعدة البحرية في (سان دييغو).
    Beyler ve bayanlar, Bay Skinner'in ani ayrılışı dolayısıyla yeni bir müdür atamak zorunda kaldım. Open Subtitles ايها الفتيات والأولاد بسبب رحيل السيد (سكنر) المفاجئ وجب عليّ تعيين مدير جديد
    Evet, tüm çoraplarımı yediler. Bugün okula Lisa'nınkileri giymek zorunda kaldım. Open Subtitles نعم ، اكلوا جميع جواربي ، وجب عليّ إرتداء جوارب (ليسا) للمدرسة
    Kızlarıma ben bakmak zorunda kaldım. Open Subtitles لما وجب عليّ رعاية البنتان.
    Ondan ayrılmak zorunda kaldım. Open Subtitles كانت مريعة، وجب عليّ هجرها
    Çok kan olduğu için uzaklaşmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان هنالك دم كثير... وجب عليّ أن أبتعد
    Bu yüzden yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles ولهذا وجب عليّ فعل ما فعلته
    Yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles فعلت ما وجب عليّ فعله
    Yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles فعلت ما وجب عليّ فعله.
    Çocukken bunu annem için yapmak zorundaydım. Open Subtitles عندما كنت طفلاً، وجب عليّ فعل هذا لأمّي.
    Annemin 70 yaşındaki sevgilisiyle tanışmak ve onunla konuşmak zorundaydım. Open Subtitles وجب عليّ أن اقابل حبيبها الذي عمره 70 وأبادل الحديث معه
    Bunu yapmak zorundaydım. Bunu denemeliydim. Open Subtitles وجب عليّ فعل هذا, كان عليّ التجربه
    Tüm bunları kabullenmem lazımdı. Open Subtitles وجب عليّ أن أقبـل نفسيـا كـل هـذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus