Sanırım patlamayı duydu ve ne olduğunu görmek için içeri koştu. | Open Subtitles | أفترض أنه سمع الانفجار وجرى لرؤية ما حدث |
Kahrolası gemiden atladı, şuraya koştu ve orospu çocuğu adama dönüştü. | Open Subtitles | ابن العينة قفذ فى القارب وجرى من هناك وابن اللعينة تحول الى رجل بعد ذلك |
Doktor Meade, boynu kırılmış dediğinde Bay Rhett tüfeğini kaptığı gibi dışarı koştu ve zavallı midilliyi vurdu bir an için kendisini de vuracağını sandım. | Open Subtitles | حين قال الدكتور ميد أن رقبتهاكُسرت... أخذ السيد ريت مسدسه .. وجرى للخارج وقتل المهرة |
Aklını kaybetti ve eve koştu. Tartışmaları duydum. | Open Subtitles | فقد عقله, وجرى فى المنزل, وسمعت مجادلة. |
Dale'in çadırından 3 metre uzaktaydı. Uçuruma doğru koştu. | Open Subtitles | كان على يعد حوالي عشرة أقدام من خيمة (ديل)، وجرى ناحية الجرف |
Prem'in babası beni 4 kez taşıyıp koştu. | Open Subtitles | والد (بريم) حملني وجرى أربع مرّات |