İnsan vücudu, büyük hayat ağacındaki dallardan sadece biridir ve basit bir bakteriden büyüymüştür. | Open Subtitles | وجسم الإنسان هو فقط غصنمنالامتدادالهائللشجرةالحياة. الذينتطوروامن تلكالبكتيرياالبسيطة. |
Pürüzsüz cildi ve harika bir vücudu olan genç zengin ve harika bir film yıldızı istemiyorum. | Open Subtitles | لست بحاجةٍ لامرأةٍ شابّة، ثريّة، نجمة سينيمائيّة فائقة الجمال ذو بشرة دون عيوبٍ وجسم رشيقٍ. |
Sen de bir aslanın yüreği var ve çok, çok iri bir aslanın da vücudu. | Open Subtitles | لديكِ قلب أسداً وجسم أكبر مِن الأسد بِكثير |
Güzel bir vücut ve renk uyumu. | Open Subtitles | مظهر جميل وجسم لطيف.. |
Yani saç, vücut ve araba. | Open Subtitles | لذا شَعر وجسم وسيارة. |
Tatlım, tatlım, yüzü bir film yıldızını andıran vücudu sanki yıldırım fırlatıyormuşçasına güzel bir doktor o. | Open Subtitles | حبيبتي، حبيبتي، إنّه طبيب له وجه مثل نجوم السينما، وجسم يجب أنْ يُرمي صواعق من سحابة. |
İnanılmaz seksi aksanı ve dehşet verici vücudu dışında. | Open Subtitles | عدا لكنه مُميزة وجسم مُثير بالكامل |
Bu operasyonda hastanın yüzü ve vücudu tıpatıp başka birininki gibi yeniden şekillendiriliyor. | Open Subtitles | حيث وجه patlent وجسم مشكّل ثانية للشبه بشكل مماثل شخص آخر. |
Harika vücudu, altın gibi kalbi vardır. | Open Subtitles | لديها قلبٌ من ذهب وجسم رائع |
Kadında Betty Friedan'ın suratı, Betty Rubble'ın vücudu vardı. | Open Subtitles | لديها وجه الكاتبة (بيتي فريدان) وجسم كـ(بيتي رابل) من مسلسل (فلينستون) |
Soo-jin'in güzel bir yüzü ve vücudu vardı. | Open Subtitles | كان لها وجه جميل وجسم... |