Bu kadar kuru,temiz görünüşlü ceset görmemiştim. | Open Subtitles | انا لم أرى من قبل مثل نظافة, وجفاف وأناقة هذا الجسد الميت |
Bu özellikle de burada dünya üzerindeki en sıcak ve kuru yerlerden birinde yaşam zorluklarından dolayı çetrefillidir. | Open Subtitles | وهذا أمر صعب هنا بسبب صعوبات العيش في أحد أكثر المناطق حرارة وجفاف |
Fıskiyeler zaman ayarlı. Cesedin altındaki çimenler ıslak ama giysiler kuru. | Open Subtitles | من خلال مؤقت المرشات ورطوبة العشب تحت جسدها وجفاف ملابسها. |
Bağırsakların bozulabilir, muhtemelen kan işiyor olacaksın, yüksek ateş, ağız kuruluğu, dişetlerin şişecek ve dilinde bir hissizlik olacak, konuşmanı etkileyecek ve kötü rüyalar göreceksin. | Open Subtitles | يتوقع أن تعاني إسهالاً صعوبـة في التبـول مع خروج قطرات للدم حرارة,وجفاف |
En önemli yan etkileri uykusuzluk, ağız kuruluğu suçluluk duygusu ve pişmanlık. | Open Subtitles | ...أقصى تأثيرات جانبية لها هو الأرق وجفاف الفم وشعور بالذنب والندم |
Yan etkileri arasında: "Kişilik değiştirme, dışa dönüklük, boğaz kuruluğu." | Open Subtitles | الأعراض الجانبية تتضمن " تغير في الشخصية، غيثان واضطرابات، وجفاف في الحلق " |
Sürtünmeyle olur ama tekniğini bilmemiz, sabırlı olmamız ve kuru bir ortam lazım. | Open Subtitles | بالاحتكاك، لكنه يحتاج إلى أسلوب وصبر وجفاف. |