Hayatından çıkarsam, güzelliğin ve güzelliğin geri gelecek. | Open Subtitles | في اللحظـة التي سأختفي فيها ستسـتعيدين شـبابكِ وجمالكِ. |
Zira onun yaşındaki bir adam senin gibi genç ve güzel biriyle para bile vermeden sevişmiş olmanın gururunu herkesle paylaşırdı. | Open Subtitles | لأنه رجل بعمره سيكون فخوراً لإيجاد دليلاً حول مضاجعة امرأة بشبابكِ وجمالكِ دون أن تدفعي ثمن هذا. |
Sen hoş, çok sevimli ve herhangi bir kıza nispeten daha akıllısın. | Open Subtitles | ]" "أنتِ ذكية وجمالكِ خارق" "وعاقلة نوعاً بالنسبة لفتاة" |
Charlie'nin zevki hakkında şüpheye düştüm çünkü Brooke Shield tarzında vurucu ve klasik bir güzelliğin var senin. | Open Subtitles | حقاً مما يجعلني أشك في ذوقه لانكِ مذهلة وجمالكِ طبيعي مثل "بروك شيلدز" "ممثلة وعارضة أزياء أمريكية" |