"وجهته" - Traduction Arabe en Turc

    • nereye gittiğini
        
    • Nereye gideceğini
        
    • varış
        
    • gittiği
        
    • gideceği
        
    • hedefine
        
    • nereye gittiğinden
        
    Eğer Mizuki'nin nereye gittiğini biliyorduysan, onun arkasından kendi başına mı gitmiştin ? Open Subtitles إذا كنتِ تعرفين وجهته , كان بوسعكِ الذهاب بمفردك
    Hoşça kal demeden. Neden gittiğini, nereye gittiğini söylemeden. Öylece yok oldu. Open Subtitles لم يقم مطلقاً بقول الوداع , أو سبب رحيله أو أين هي وجهته لقد اختفى بكل بساطة
    Eğer o sayfaları bulursam nereye gittiğini ya da sonra ne yapacağını ya da nereye kaçtığını öğrenebilirim diye düşünüyorum. Open Subtitles أظنني إن وجدتها، سأعرف وجهته أو ما سيفعله لاحقًا، إلى أين سيهرب
    Nereye gideceğini tahmin etmek için erken ama yere indiğinde bulunduğu yere ekip göndereceğiz. Open Subtitles نحن لا نعرف وجهته الآن,ولكنه حينما يهبط سنرسل الفريق
    Beyin, hokkabazlıklar yaparak, binlerce elektrik sinyalini varış noktalarına tam zamanında ulaştırmak zorundadır. TED على الدماغ أن يتلاعب ببحرٍ من آلاف الإشارات الكهربائية لإيصال كل منها إلى وجهته في الوقت المناسب تماماً.
    Kaçmasına da engel olamam ama kaçarsa gittiği yeri bilmek istiyorum. Open Subtitles لكنه إنه هرب، فأريد أن يعرف وجهته لذا تابع البحث
    gideceği yere ulaşmasını, hiçbir şeyin geciktirmesine ya da engellemesine izin veremeyiz. Open Subtitles لن نجعل اي شيء يؤخره أو يمنعه من بلوغ وجهته
    O'Connell hedefine uçtuğunu kabullenmek istemiyor. Open Subtitles أوكونيل لا يريد التصديق، لكنّه يطير مثل حوروس نحو وجهته نعم، نعم، مثير جدا أخبرني أكثر عن هذا الهرم الذهبي
    Ben doktorum, nereye gittiğinden haberim yok. Open Subtitles -إنّي طبيب، لا أعرف وجهته
    Senin adamın nereye gittiğini söyleyebilir. Open Subtitles سيكون رجلك قادرا على إخبارنا أين هي وجهته التالية
    Eşyalarını toplamış, biraz paramı çalmış ve nereye gittiğini söylemeden gitmiş. Open Subtitles لقد حزم أغراضه وسرق بعض من أموالي وغادر بدون أن يخبرنا عن وجهته
    Evet. nereye gittiğini söylemedi. Open Subtitles نعم، لم يطلعنا على وجهته نهائيا
    Asla nereye gittiğini söylemezdi. Open Subtitles لم يسبَق له أن أخبرني عن وجهته
    - Hedef binadan çıkıyor. - nereye gittiğini bulun. Open Subtitles الهدف يخرج من المبنى - إكتشف وجهته -
    nereye gittiğini bilmiyorum. Open Subtitles ، لقد رحل لا أعلم وجهته
    Ah, Finn. Onu yeni kaçırdın. Kasabadan ayrıldı ve kimseciklere nereye gittiğini söylemedi. Open Subtitles (فين)، لقد فوّتِه توّاً، فلقد غادر البلدة ولم يخبرنا وجهته.
    Kasabadan ayrılacağını söylemişti. Nereye gideceğini söylemedi. Open Subtitles قال أنّه سيرحل من البلدة لكنه لم يذكر وجهته
    Bana Nereye gideceğini söyleme fırsatı olmadı. Open Subtitles أين؟ لم يكن لديه الفرصة ليخبرنى وجهته
    İzlerini bu raylara kadar takip ettik. O ilanlardan birini görünce de kafamızda bir varış noktası belirdi. Open Subtitles اقتفينا أثره لهذه القضبان وعند أحد تلك اللافتات فعلمنا وجهته
    Her zaman gittiği yerleri bana söyler ama gerçekten orada mı, değil mi, hiçbir zaman bilemiyorum. Open Subtitles لكنني لا أعرف إن كانت وجهته الحقيقية
    Aşk destanımı al ve gideceği yere götür. Her şey senin elinde. Open Subtitles خذي ملحمة حبي حيث وجهته الأمر عائد إليكِ
    Lakin bir şekilde uçmayı sürdürüp hedefine vardı. Open Subtitles ولكنبطريقةما ، طار مرة أخرى ، ووصل إلى وجهته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus