| Ciddi olduğunda hâlâ yüzünde şu gergin ifade oluyor. | Open Subtitles | لديكِ تلك النظرة على وجهكِ عندما تكونين جادة , اتعلمين؟ |
| Buradasın çünkü bana yayın yasağı getirildiğini duyunca yüzünde oluşacak o ifadeyi görmek istedim. | Open Subtitles | أحضرتكِ هنا لأني أريد أن أرى تعابير وجهكِ عندما تسمعي عن الأمر القضائي بالمحافظة على السرية |
| Kafama silah dayadığında ki acıyı gördüm yüzünde. | Open Subtitles | لقد رأيت الألم على وجهكِ عندما صوبتِ المسدس إلى رأسي |
| Başının üstüne düştüğün vakit yüzünün kenarında morluklar oluşmaz. | Open Subtitles | لا تصابين بكدمة على جانب وجهكِ عندما تسقطين على رأسكِ |
| Mum söndüğünde yüzünün aldığı şekli. | Open Subtitles | نظرة المفاجأة التي كانت على وجهكِ عندما انطفئت الشمعة.. |
| Gerçi bunu ona anlattığımda yüzünün alacağı halin keyfini çıkaracağım. | Open Subtitles | على الرغم أنني سأستمتع بالمظهر على وجهكِ عندما أخبره. |
| Keşke yüzünün ne kadar seksi olduğunu görebilseydin. | Open Subtitles | أتمنى أن تري كم هو مثير وجهكِ عندما تستمعين |