"وجهِي" - Traduction Arabe en Turc

    • yüzüme
        
    • yüzümü
        
    • suratıma
        
    • suratımdan
        
    • Yüz
        
    • yüzümde
        
    • suratımda
        
    - yüzüme hangi kremi sürdüğüm gibi mi? Open Subtitles تَعْني مثل ما نوعِ القشطة التي أضعها على وجهِي في الليل
    Ben CP yazdım ancak onlar kapıyı yüzüme kapadılar. Open Subtitles كَتبتُ إلى سي بي و لكنهم أغلقْوا البابَ في وجهِي.
    Bayım, benim yüzüme karşı sözlüm hakkında konuşuyorsunuz. Open Subtitles سّيد فير أنت تَتحدّثُ عن خطيبتي في وجهِي
    Belki ben de, yüzümü gizlemekte ustalaştım. Open Subtitles رُبَّمَا من الجيد أن اخفي وجهِي ، أيضاً.
    Belki ben de yüzümü saklamayı çok iyi biliyorum. Open Subtitles رُبَّمَا من الجيد أن اخفي وجهِي ، أيضاً.
    Ve sonra da o kapıları benim suratıma çarptın. Open Subtitles وبعد ذلك إنتقدتَ تلك الأبوابِ أغلقْ في وجهِي.
    suratımdan defol hemen. Open Subtitles إخرجْ من وجهِي الآن.
    Yüz hatlarımı yumuşatmanızı istiyorum. Open Subtitles أُريدُ بَعْض النعومةِ اللعينة حول وجهِي.
    Ben, Proteus, bütün insanlığın bilgi ve cehaletine sahibim ama güneşi yüzümde hissedemiyorum. Open Subtitles بروتيس يَمتلكُ الحكمةَ ويتجاهل كُلّ الرجال لكن آي لا استطيعُ أن أحس الشمسِ على وجهِي
    Bayım, benim yüzüme karşı sözlüm hakkında konuşuyorsunuz. Open Subtitles سّيد فير أنت تَتحدّثُ عن خطيبتي في وجهِي
    Eğer buluntu silahla igili bir suçlama yapılacaksa, ...bunun yüzüme karşı yapılmasını isterdim. Open Subtitles أنا فقط أمنية، إذا إتّهاماتِ a بندقية هبوطِ جُعِلتْ، هم سَيُجْعَلونَ إلى وجهِي.
    - Bu sabah güneş, yüzüme daha bir sıcak geliyordu. Open Subtitles الشمس بَدتْ أدفأَ على وجهِي هذا الصباحِ.
    yüzüme soğuk su çarpacağım. Open Subtitles سَأَرْشُّ بَعْض الماءِ الباردِ على وجهِي. - حقّ. الحقّ.
    Günün birinde bunu yüzüme vuracağını biliyordum. Open Subtitles عَرفتُ يومَ واحد أنت تَرْمي ذلك الظهرِ في وجهِي!
    ..neden buraya gelip onları da yüzüme söylemiyorsun! Open Subtitles الذي لا أنت فقط تَصْعدُ هنا ويُخبرُني إلى وجهِي!
    yüzümü düzelttirebilmek için son kuruşuma kadar harcadım. Open Subtitles صَرفتُ كُلّ بنس بإِنَّني كان لا بُدَّ أنْ أَحْصلَ على وجهِي صلّحتُ.
    yüzümü bu halde görmesini istemem. Open Subtitles لا. أنا لا أُريدُه أَنْ يَراني بدون وجهِي على.
    yüzümü ameliyat etmiş olman bana ne yapacağımı söyleyebileceğin anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأن إشتغلتَ على وجهِي لا يَعْني بأنّك تَصِلُ إلى يُخبرْني ما العمل، ؟
    En iyisi gidip yüzümü yıkayayım. Open Subtitles أنا أفضل أَذْهبُ غَسلاً وجهِي.
    Açık yol, suratıma çarpan rüzgar... hoparlör ızgaramı tıkayan sivrisinekler. Open Subtitles الطريق المفتوح، الريح في وجهِي... عَرْقَلَة الذبابِ فوق شبكتِي.
    suratımdan çek. Open Subtitles إرفع ذلك عنْ وجهِي
    Yüz sutyenimin tüm patent haklarını ona devrettim. Open Subtitles ألبستُها مَع تُصبحُ براءة الإختراع على حمالةِ صدر وجهِي.
    Sanki yüzümde renk kalmadı. Open Subtitles أَشْعرُ كما لو أنَّ كُلّ اللون صرّفَ مِنْ وجهِي.
    Bunların ilk çıkanlarından birine sahiptim, ve suratımda patladı. Open Subtitles كَانَ عِنْدي أول وأحد من أولئك، و إنفجرَ في وجهِي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus