Janine, bebekten bahsettiğimizde babamın yüzünü görmeni isterdim. | Open Subtitles | تمنيت لو أنك استطعت رؤيت وجه أبي عندما أخبرناه عن الطفل |
Ve tepeye vardığımızda babamın yüzünü görmeliydiniz, neredeyse cayacaktı. | Open Subtitles | وكان عليكي أن تري وجه أبي عندما وصل لأعلى كاد أن يغمى عليه |
Biliyor musun ben de eskiden zamanımın çoğunu sahnede geçirirdim seyircilerin arasında babamın yüzünü arardım. | Open Subtitles | تعلم... لقد إعتدت أن أقضي معظم وقتى على المسرح أبحث عن وجه أبي بين الجمهور |
Halbuki, zamanında beraberken sen ipleri eline alıp beni babama karşı... cesaretlendirmeliydin. | Open Subtitles | لكنك الشخص الذي كان يجب أن يقف بجواري ويمدني بالشجاعة لأقف في وجه أبي في الماضي عندما كنا في "توتو" |
Kimse babama karşı gelmedi. | Open Subtitles | لم يقف أحد أبداً في وجه أبي |
Artık öz babamın yüzünü dahi hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | أصبحت لا أتذكر وجه أبي |
babamın yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجه أبي.. |