Anlayamıyorum. Onlara yeni bir kimlik ve pasaportlar ayarladığını sanıyordum. | Open Subtitles | لا أفهم، اعتقدت أنك تساعدينهم على توفير الرخص وجوازات السفر |
Üstünde fotoğrafımın ve başka isimlerin olduğu pasaportlar var. | Open Subtitles | وجوازات السفر هذه التي تحمل صورتي وهذه الأسماء |
Bak... bunu sorduğum için bile özür dilerim, ama Michael'ın kasanda gördüğünü söylediği pasaportlar ve telefon, onları uydurdu mu? | Open Subtitles | - اسمع... آسفة لطرحي هذا السؤال لكن الهاتف وجوازات السفر... التي يقول (مايكل) إنه رآها في خزنتك هل اختلق ذلك؟ |
Evraklar, pasaportlar. | Open Subtitles | الوثائق وجوازات السفر... |