"وجواز سفر" - Traduction Arabe en Turc

    • pasaport
        
    • pasaporta
        
    • pasaportun
        
    - Yeni kimlik, pasaport alırız. Open Subtitles المال ليست مشكلة سنحصل لك على هوية جديدة وجواز سفر جديد
    Özel hava ulaşımı. 20.000 Dolar nakit. Başka isimde bir pasaport. Open Subtitles وسيلة نقل خاصة، و20 ألف دولار نقداً، وجواز سفر لا يحمل اسمي الحقيقي.
    Orada ihtiyacın olabilecek tüm evraklar; kimlik, pasaport her şey bu zarfın içerisinde. Open Subtitles كل المستندات التي يمكن أن تحتاجها . عند وصولك موجودة داخل هذا الظرف . هوية ، وجواز سفر ، وكل شيء
    Hayır, sadece uçak bileti ve sahte bir pasaport vermek için uğramıştım. Open Subtitles لا، توقفت فقط لإعطائها تذكرة طيران وجواز سفر مزيف
    Paraya ve pasaporta ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنه يحتاج بعض النقود وجواز سفر
    Bir ikizin olduğunu ispatlayan sahte doğum sertifikası ve cinayet işlendiği sırada şehirde olmadığını ispatlayan sahte pasaportun. Open Subtitles شهادة ميلاد مزوّرة تفيد أنه كان لديك توأم وجواز سفر مزوّر يفيد بإنك كنت خارج البلاد أثناء إرتكاب جريمة القتل
    Kızın üstüne çok bir şey yoktu. Bir mektup, bir pasaport. Open Subtitles لم تكن الفتاة تحمل شيئاً، بإستثناء رسالة وجواز سفر.
    2 yıl çalışınca hem sertifika hem de pasaport alacaktım. Open Subtitles إذا عملت لعامين، ستحصل على شهادة وجواز سفر.
    Yatak odasının altında 50 bin dolar nakit ve sahte bir pasaport var. Open Subtitles تحت لوح الأرضية في غرفة نومك، لديك 50 ألف دولار نقدًا وجواز سفر مزيف عليك إحضارهم
    pasaport ve başlangıçta yetecek kadar para var orada. Open Subtitles هناك بعض المال في الداخل من أجل أن تبدأ حياتك وجواز سفر
    Vay. Kızın üstüne çok bir şey yoktu. Bir mektup, bir pasaport. Open Subtitles لم تكن الفتاة تحمل شيئاً، بإستثناء رسالة وجواز سفر.
    Dağıtım ağı, pasaport, doğum belgesi ve Brezilya'ya bir bilet. Open Subtitles رخصة قيادة، وجواز سفر وشهادة ميلاد، وتذكرة سفر إلى (البرازيل)
    Bana bir biletle pasaport ayarlayabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك توفير تذكرة وجواز سفر لي؟
    Toplanmış çanta, para, pasaport. Open Subtitles لديه حقيبة سفر جاهزة ونقود وجواز سفر.
    Diplomatik bir pasaport ve vizeyle. Open Subtitles تأسيرة وجواز سفر ديبلوماسيين.
    Helikopter ve pasaport. Open Subtitles مروحيّة، وجواز سفر
    Bir bilet, bir pasaport ve nakit. Open Subtitles تذكرة وجواز سفر و كاش
    Hannah'ya yeni bir isim ve yeni bir pasaport çıkartacak güce ve bağlantılara sahip. Open Subtitles "لديه القوّة والقدرة على أن يأتي باسم جديد وجواز سفر جديد لـ(هانا)"
    Yeni kimlik, pasaport, özgeçmiş. Open Subtitles هوية جديدة وجواز سفر, شهادة شخصية .
    Çocuğun evraklarına ve pasaporta ihtiyacı var. Open Subtitles لابد أن يحصلا على أوراق للفتى وجواز سفر
    Ama iki erkeğin ve bir pasaportun var. Open Subtitles لديكِ رجلان وجواز سفر وحيد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus