"وجود الكثير من" - Traduction Arabe en Turc

• çok
• bir sürü

Ve sonunda biz burda 9 yılımızı hükümeti petrole bulanmış pek çok penguen olduğuna ikna etmeye çalışarak geçirdik.
وبذلك انتهى بنا المطاف نقضي تسع سنوات في إقناع الحكومة بموضوع وجود الكثير من طيور البطريق الغارقة في النفط

530 sayısı birden çok daha fazladır. Bu kısmen böyle, çünkü bugün idman yapan çok kişi var ve daha akıllıca idman yapıyorlar.
والآن 530 أكثر بكثير من واحد، وهذا جزئيًّا يعود إلى وجود الكثير من الناس الذين يتدربون اليوم وهم يتدربون بذكاءٍ أكثر.

Gördük ki, yeni hareket mikroskobumuz ile ortaya çıkarabileceğimiz ve büyütebileceğimiz bir çok olay var.
ويتضح لنا وجود الكثير من الظواهر ويمكننا إبراز وتكبير بواسطة مجهر

Eğer karaktere dikkatli bakarsanız bir çok beden hareketinin olduğunu görürsünüz, bu hareketlerden hiçbirini eskiden canlandıramazdınız.
إذا نظرتم إلى الشخص بعناية ستلاحظ وجود الكثير من حركات الجسم لن تضطر لتحريك أي منها كما في الأيام الخوالي.

Çünkü dışarıda bir sürü tehlike var.
السبب هو وجود الكثير من الأشياء الخطرة هناك

Burada bir sürü tuvalet var. Gitmen gerekiyor mu?
متاكد من وجود الكثير من الحمامات هنا ان اردت فعلها

Pornografiyi kınayan çok sayıda insan olduğu gibi çeşitli nedenlerden ötürü onu emin şekilde savunanlar da olduğunu fark ettim.
لاحظت أنّه رغم وجود الكثير من الناس الذين يستنكرون الإباحية، كان هناك البعض الآخر الذين يدافعون عنها بإخلاص لعدة أسباب.

Korkarım bu olayda pek çok yalan söylendi.
أخشى وجود الكثير من الأكاذيب في هذه القضية

Bir çok aracın çalınması olayı var, sizin kapınız da açıktı.
نحن على وجود الكثير من السرقات السيارة. كان بابك مفتوحا.

Atlılar'ın patronları, bunun mahşer için dünyada hala çok fazla iyilik olduğuna dair bir işaret olduğunu söylemiş.
إنَّ رؤساء الخيَّالة يقولون بأنَّ هذه علامة تدل على وجود الكثير من الخير في العالم، والذي يصعب هزيمته

Neden onun çok eğlendiğini düşündün?
لماذا تعتقد أنها هو وجود الكثير من المرح؟

çok fazla çöp biriktirmeyi unutun, çok fazla şişe, teneke, karpuz kabuğu, bebek bezini ve diğerlerini unutun.
انسوا أمر وجود الكثير من النفايات الكثير منَ القناني، العُلَب، قشور البطيخ حفاضات الأطفال و ما شابَه

Dünyada senin gibi daha çok insan olmalı.
شكراً لك، ينبغي وجود الكثير من الأشخاص مثلك في هذا العالم

Gördüğüm kadarıyla trenin problemi çok fazla sıkıcı çıkışı olması.
كما أرى الأمر، مشكلة هذه الأفعوانية هي وجود الكثير من الأجزاء الصاعدة المملة

Hemokromatozun son safhası, kanında çok fazla demir vardı.
إظطرابه الوراثي الطرفيً، وجود الكثير من الحديد في الدم

çok güneş var, pek gölge yok.
, وجود الكثير من أشعة الشمس ولا يوجد الكثير من الظلال

Sahada çok fazla ajanın olması büroya çok fazla yük oluyor.
.. وجود الكثير من العملاء في الميدان هو حمل ثقيل يفوق طاقة الوكالة

Odanda bir sürü eşya bulduklarını söyledi.
قال بإنهم وجود الكثير من الأشياء في غرفتك.

Tek bildiğim o teknenin içinde 8'i başarmak isteyen bir sürü adam olabileceği.
اعرف انه لابد من وجود ..الكثير من الرجال ـ على متن ذلك القارب يطاردوا الثمانية..