"وجوهكم" - Traduction Arabe en Turc

• yüzünüzü
• yüzlerinizi
• yüzünüze
• yüzünü
• yüzünüzde
• yüzünüzdeki
• Yüzler
• suratlarınızı
• yüzünüz
• yüzleriniz
• yüzlerinizde
• Yüzlerinizdeki
• suratlarınız
• yüzlerinizden
• suratlarınıza

yüzünüzü cam ya da diğer parçalardan korumak için battaniye ve yastıkları kullanabilirsiniz.
يمكنكم أن تستخدموا الوسائد و الأغطية لحماية وجوهكم من تطاير المخلفات و الزجاج

Buraya beni kırpmaya geldiyseniz en azından yüzünüzü gösterecek cesaretiniz olsun.
إن كنتم هنا لتقتلوني، فمن الاحترام أن تظهروا وجوهكم على الأقل.

Ama, dürüst olmak gerekirse çirkin yüzlerinizi görmekten çok sıkıldım.
لكن ، لقد سئمت من وجوهكم القبيحة و شخصياتكم الكئيبة

Tam burada. Ve sizin yüzlerinizi izliyorum, çünkü yüzleriniz bana bir şey söylüyor.
انا اراقب وجوهكم لان وجوهكم تخبرني شيئاً ما

diye bağıracaklar. Aslında bir zamanlar bu kişiler arabalarından çıkar ve yüzünüze karşı nefret ederlerdi.
الآن مرة في اليوم، سيخرجون فعلياً من سياراتهم ويحقدون عليكم في وجوهكم.

Bu yüzden, bugün içinizden hiç birinizin çirkin yüzünü görmek istemiyorum.
من ايا ارى ان لااريد لذا اليوم القبيحه وجوهكم

Bana değer veriyorsanız gecenin geri kalanında aşağı katta yüzünüzü göstermezsiniz.
لو كنتم تهتمون بشأني، فلن تُظهروا وجوهكم لبقية الليلة

Buraya hainleri görmeye geldik. Başınızı kaldırın! - Bana yüzünüzü gösterin.
لقد جئنا لنري الخونة أرفعوا رؤوسكم دعونا نري وجوهكم

Yine de onu yakladığınızda, İkinci Kira gibi sadece yüzünüzü görerek öldürebileceği aklınızda bulunsun.
وعلى أي حال حينما تقبضوا عليه فمن المفترض أنه يستطيع القتل فقط برؤية وجوهكم ، مثل كيرا الثاني

Hepiniz dükkânımdan uzak durun. yüzünüzü unutmayacağım.
جميعكم , ابتعدوا عن متجري أنا أتذكر وجوهكم

İzninizle size tavsiyede bulunayım, canlarım, dağ havası ve kara maruz kaldıktan sonra yüzünüzü sıcaktan uzak tutunuz.
إسمحوا لي أن أنصحكم ، أعزائي أن تغطوا وجوهكم من النار الحارة بعدما تعرضتم لهواء و ثلج الجبل.

Süre bitimine kadar yüzlerinizi görmezsem, bir daha görmek istemiyorum. - Sonsuza dek!
إذا لم أر وجوهكم قبل إنتهاء الوقت فلا أريد رؤيتها أبدا

Açın bakalım yüzlerinizi görmek istiyorum woow - teşekkürler, anne, bunlar harika.
افتحه انا ارى وجوهكم هنا حاول فتحه شكرا ماما هذا رائع

yüzlerinizi kazıdım hafızama.
إياكم أن تعودوا مرة أخرى، لن أنسى وجوهكم

Gideceğiniz odada ben de bulundum. yüzünüze güneş vuracak..
لقد دخلت إلى الغرفة التي ستحاكمون فيها الشمس ستكون في وجوهكم

Kusura bakmayın, şu an hiçbirinizin yüzünü göremiyorum ama eminim böyledir.
أنا آسف، لا يمكنني أن أرى أي من وجوهكم الآن لكني أراهن أنهم يبدو هكذا

Döndüğümde yüzünüzde gördüğüm o bakışlardan nereye gittiğinize dair fikriniz bile yok.
النظرات على وجوهكم عندما إلتفت إليكم ليست لديكم فكرة عما تسيرون نحوه

Kabin basıncı düşerse, maskeyi yüzünüze takın ve yüzünüzdeki korku ifadesini saklayın.
فى حالة فقدان الضغط داخل الكابينة ضعوا الأقنعة على وجوهكم لإخفاء ملامح الفزع عن المسافرين الآخرين

Çirkin ve güzel Yüzler olabilir.
يمكن أن يكون وجوهكم قبيحة , أوجه جميلة فى المرآة .

Değer valla. Bir daha o çirkin suratlarınızı görmeyeceğim.
هذا يستحق الأمر، لأني لن أرى وجوهكم مرة أخرى

yüzünüz güldüğü sürece istediğiniz her şeyi söyleyebilirsiniz.
يمكنكم قول له ماتريدون طالما ترسمون ابتسامة على وجوهكم

yüzlerinizde ki ifadeden konteynırı açtığınızı ve içinde ne olduğunu gördüğünüzü anlıyorum.
التعابير التي على وجوهكم تدل على أنكم فتحتم الحاوية ورأيتم ما بداخلها

Şu Yüzlerinizdeki donuk ifadeye bakın.
أنظروا إلى تلك التعابير الحمقاء التي تبدوا على وجوهكم.

Pekâlâ, suratlarınız değiştiğine göre kızdınız mı, acıktınız mı?
أنتم تغيرون تعابير وجوهكم هل أنتم غاضبون مني أم تشعرون بالجوع ؟

çok canayakın... ve ne mutlu bana ki yüzlerinizden saçılan mutlu ifadeleri görüyorum eminim çok iyi birer arkadaş olacağız
و كم من الجميل ان ارى لمعانكم , و وجوهكم الجميلة تبتسم لى و انا متأكدة اننا سوف نكون جميعا اصدقاء جيدين

Genç suratlarınıza bakınca sizler gibi, kendi akademik kariyerime yön verişim aklıma geldi.
ناظرا في وجوهكم اليانعة الشابّة أتذكّر أنا أيضا عندما كنت أقرر مستقبلي الأكاديمي كطالب خريج متواضع