"وجيرانه" - Traduction Arabe en Turc
-
ve komşuları
Arkadaşları ve komşuları Senatörle ya da karısıyla ilgili herhangi bir sıra dışı durum fark etmemişler. | Open Subtitles | أصدقاؤه وجيرانه لم بلاحظوا شيئا خارجا عن المعتاد معه أو مع زوجته |
Ama artık arkadaşları ve komşuları ile daha kaliteli vakit harcayacak. | Open Subtitles | لكن سوف يقضي المزيد من الوقت مع أصدقائه وجيرانه |
Radyoyu açtım ve işte ordaydı: Ferguson, Missouri, Michael Brown, 18 yaşındaki siyah adam, silahsız, beyaz polis tarafından vurulmuş, kendinden geçmiş hâlde dört saattir kanı akıyordu. Büyükannesi, küçük çocukları ve komşuları korku içinde izliyorlardı. Düşündüm ki, yine aynı şey. | TED | وشغلته، وكان التالي: فيرغسون، ميزوري، مايكل برون، رجل أسود في الثامنة عشرة من عمره، غير مسلح، أُطلق عليه النار على يد شرطي أبيض، وقع جثة هامدة، يسيل الدم لأربع ساعات بينما تشاهده الجدة والأطفال الصغار وجيرانه في حالة من الهلع، وفكرت، ها هو مجددا. |
Oradaki meslektaşları ve komşuları.. | Open Subtitles | وهناك، زملائه وجيرانه. |