Herhangi birine burada kısa bir süreliğine burada kalacağımı, söylemezsin değil mi? | Open Subtitles | أتظنين انه باستطاعتك ألا تخبري أحدا اني هنا فقط لفتره وجيزه ؟ |
Veya çok kısa bir süre önce oldu ve henüz haberlerde çıkmadı. | Open Subtitles | أم أنه حدث قبل فترة وجيزه و لم تعلن عنه الأخبار بعد |
Hafif bir ceza alacaksın sadece, belki kısa bir uzaklaştırma. | Open Subtitles | ستحصلين على عاقب بسيط ربما إيقاف عن العمل لفتره وجيزه |
kısa bir süre sonra da öldüğünü duydum. | Open Subtitles | وبلغني انه توفي بعد فتره وجيزه من مقابلتي له |
Sonra da onlarla balayına çıkacağım ki bundan kısa bir süre sonra Singapur Kraliçesi olarak taçlandırıIma ihtimalim oldukça yüksek. | Open Subtitles | ثم سوف اذهب معاهم في شهر عسلهم وهناك فرصه جيده بعد فتره وجيزه بأن اسمى ملكة سنغافوره |
Majesteleri, kısa bir süre önce ayrıldı. | Open Subtitles | صاحبة السمو خرجت قبل فتره وجيزه. |
Elektrikler kısa bir süre önce geldi. | Open Subtitles | . الأضواء عادت فقط منذ فترة وجيزه |
Bugün kısa bir süreliğine o bakışı gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا لفتره وجيزه اليوم |
kısa bir süre için iş arkadaşından fazlasıydık. | Open Subtitles | لفترةُ وجيزه كنا أكثر من زملاء |
Ama kısa bir süre sonra, oldukça önemsiz bir konuda yine tartışıyorlar ve Bay Crale, Angela'nın eşyalarını kendisinin toplayacağını söylüyor. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك بفتره وجيزه يتناقشون حول شئ تافه كهذا (حيث قال السيد (أمياس (أنه سيحزم أغراض (أنجيلا |
Romeo ve Juliet'in kaderleri birlikte yazımış olabilir ama kısa bir süre için. | Open Subtitles | ربما قُدر لـ (روميو) و (جولييت) أن يبقيا سوياً و لكن لفترةٍ وجيزه فقط |