Belki yalnızken ne yaptığını bilmek ailenin yalnız yaptığın şeyi kabullenmesini kolaylaştırabilir. | Open Subtitles | ربما معرفة ماتفعلة في وحدتك تجعل عائلتك تتقبل ما تفعلة في وحدتك. |
Niye sadece benimle konuşuyorsunuz? Yedek birimin geçen haftayı, hayatta kalma yeteneklerinizi incelemekle geçirmiş. | Open Subtitles | وحدتك قضت إجازة الأسبوع الماضي في مراجعة مهارات البقاء؟ |
Sadece senin yalnızlığını yok edecek birini bulup getirebilirsin. | Open Subtitles | احتمال تستطيعين إحضار أي أحد لتقضي على وحدتك |
Bu sizin birliğinizin açığa çıkardığı silah kayıtları, doğru mu? | Open Subtitles | هذا هو مخبأ أسلحة وحدتك المكشوف، هل هذا صحيح؟ |
Bağlı olduğunuz birim burada mı? | Open Subtitles | هل وحدتك موجودة في الداخل؟ |
Milis Gücü Yasası kaldırıldığından Birliğin izinsiz faaliyetleri hukuk ihlali demektir. | Open Subtitles | هل انت مدرك ان حتى تعليق افعال القياده اي فعل غير مسؤل تم عن طريق وحدتك هو خرق للقانون ؟ |
biriminiz masumları öldürdü, masumlara komplo kurdu. | Open Subtitles | وحدتك زرعت دليل حددت وقتلت حتى ضحايا أبرياء |
Federaller için kendi Ekibini yönetmeye ne dersin? | Open Subtitles | كيف يبدو أن تقودي وحدتك الخاصة في المباحث الفيدرالية؟ |
Milis Gücü Yasası iptal edildiği için Birliğinin askeri faaliyetlerinin hukuk ihlali olacağını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت واعيا ان بعد تعليق أوامر القياده, أي عمل عسكري يتم بواسطة وحدتك يعتبر خرقا للقانون ؟ |
Anında buradan önceki biriminize geri gönderilirsiniz. Bu tamamen size bağlı. | Open Subtitles | و ستتم اعادتك فوراً الى وحدتك السابقة الأمر عائد لكم |
Bu yüzden birliğinden kaçtın. | Open Subtitles | لهذا فررت من وحدتك |
Bir kaç kadehten sonra, bana ne kadar yalnız olduğundan bahsettin | Open Subtitles | ، بعد إحتساء القليل من الشراب ... أخبرتني عن وحدتك |
Çünkü dünyayı kurtarmak seni daha az yalnız yapmaz. | Open Subtitles | لأن إنقاذ العالم لا يقلّل من وحدتك |
birimin bizi öldürmeye çalıştığını düşünce sanırım biraz nefes alabiliriz. | Open Subtitles | , بالنظر إلى كيف أن وحدتك حاولت قتلنا أظن أن هذا ما يستحقونه |
Ve şimdi tüm birimin, arkadaşlarının hepsi gitti. | Open Subtitles | وحدتك الان بأكملها، أصدقائك، ولت جميع. |
Sadece senin yalnızlığını yok edecek birini bulup getirebilirsin. | Open Subtitles | احتمال تستطيعين إحضار أي أحد لتقضي على وحدتك |
İnsanların yalnızlığını avutmaları konusunda duyarsız olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني أقل قدرة من جميع الناس للتخفيف من وحدتك |
- Bu, birliğinizin saha raporlarında fark ettiğimiz ilk çelişki değil. | Open Subtitles | ـ لا تكفي لتشغيل جرس المنبه ـهذهليستالمرةالأولى.. التي لاحظنا أختلافات في تقارير وحدتك الميدانية. |
Eski birim şefin mi? | Open Subtitles | رئيس وحدتك القديم؟ |
Adın ve Birliğin, duydun mu? | Open Subtitles | إسمك ورقم وحدتك أتسمعنى؟ |
Neden sizin biriminiz diğer birimlere oranla son birkaç yılda daha fazla baskın düzenledi? | Open Subtitles | لماذا وحدتك حصلت على الكثير من القضايا بخلاف الوحدات الأخرى؟ |
Federaller için kendi Ekibini yönetmeye ne dersin? | Open Subtitles | كيف يبدو لك أن تقودي وحدتك الخاصة مع المباحث الفدرالية |
Aksi takdirde Silahlı Hizmetler Komitesi'ni sizin biriminize bu kadar olağanüstü bir fon vermeye neden ikna ettim bilmiyorum. | Open Subtitles | خلاف ذلك، أنا لا أعرف لماذا أقنعتُ لجنة القوات المسلحة لتمنح وحدتك كل ذلك التمويل الإستثنائي. |
Benzer davalara ve içtihatlara bir göz gezdirdik ve geçmişten tanıdığın birinin askeri birliğinden birinin belki de görevinin doğası hakkında konuşabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | كنّانبحثفي قضايامشابهة... وسوابق قضائية، ونعتقد بأنه من المفيد لنا أن نجلب أحدًا من معارفك القدامى، من وحدتك العسكرية ربّما شخصلربمايمكنه.. |
Birliğinizde kaç asker var, yarbay? | Open Subtitles | أفترض ذلك كم عدد الرجال في وحدتك أيها القائد؟ |
Ölen adamları tanıyordun. Çünkü onlar senin ekibindi. | Open Subtitles | الرجال الّذين ماتوا انت تعرفهم انهم من وحدتك |
Birimini, benimkinin yolundan çek sadece. | Open Subtitles | فقط أبقِ وحدتك بعيدا عن وحدتي. |
Sen askersin ve yapman gereken bir işin var. Biriminin iyi bir sıhhiyeciye ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنت جندي و امامك مهمة لتقوم بها وحدتك تحتاج إلى جندي طبي جيد |