"وحدك من" - Traduction Arabe en Turc

    • tek kişi sen
        
    • sadece sen
        
    • bir tek
        
    • tek sen
        
    • kişi sensin
        
    • yalnızca sen
        
    • tek kişi değilsin
        
    Seni uyarıyorum intikam alma yeteneği olan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنا أحذرك , لست وحدك من يمتلك القدرة على الإنتقام .
    Bir "bipleyen bop sinyali "ni takip edebilen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لست وحدك من يستطيع أن يتتبع الإشارات
    Aslında ikisinin bağlantılı olduğunu sadece sen düşünüyorsun. Open Subtitles في الواقع أنت وحدك من يعتقد أن القضيتين متصلتين
    Kendine gel. Bugun bir sey kaybeden sadece sen degilsin. Open Subtitles عُد إلى رشدك، لست وحدك من خسر شيئًا اليوم.
    Önlem almayı bir tek sen mi biliyorsun sandın. Open Subtitles أتعتقدين أنك وحدك من تعرفين كيف تُديرين التدابير المضادة
    Böyle bir şeyi bedavaya yapacak tek kişi sensin.. Open Subtitles أنت وحدك من يمكنه القيام بذلك بدون أي مقدمات
    yalnızca sen bu geleceğin yaşanmasını engelleyebilirsin. Open Subtitles وحدك من يمكنه منع ذلك المستقبل من الحدوث
    - Merak etme, böyle düşünen tek kişi değilsin. Open Subtitles لا بأس ، لستَ وحدك من ظن بهذا.
    Arayan tek kişi sen değilsin biliyorsun. Open Subtitles لست وحدك من تبحثين أتدرين هذا؟
    Bir şeyler gören tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لستّ وحدك من تأتيه الرؤى
    Planı olan tek kişi sen değilsin, Crusoe. Open Subtitles لستَ وحدك من لديه خطط، (كروسو)
    Aynen öyle. Kaynakları olan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لست وحدك من يملك المهارات .
    Onu arayan tek kişi sen değilsin, Hank. Open Subtitles (لست وحدك من يبحث عنه يا (هانك
    Kendine gel. Bugün bir şey kaybeden sadece sen değilsin. Open Subtitles عُد إلى رشدك، لست وحدك من خسر شيئًا اليوم.
    Tanrım, bana şu an sadece sen yardım edebilirsin! Open Subtitles يا إلهي، وحدك من بإمكانه مساعدتي الآن.
    Gördün mü, espri anlayışına sahip olan sadece sen değilsin. Open Subtitles أترى؟ لست وحدك من يملك حس الدعابة
    Ama beni kurtarabilecek olan bir tek sensin. Open Subtitles ولكن أنت وحدك من تستطيعين إنقاذي
    bir tek siz yardım edebilirsiniz! Open Subtitles وأنت وحدك من يستطيع مساعدتها
    Laura ve çocukları kaybeden bir tek sen değilsin. Open Subtitles لست أنت وحدك من فقدت "لورا" و الأطفال
    İstediğin zaman istediğin şeyi yapabilen tek sen değilsin. Open Subtitles لست وحدك من تفعل كل ما تريد وقت ما تريد
    Bu yüzden onları ve kendini kurtarabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles ولذلك ستكون وحدك من يمكنه إنقاذهم وإنقاذ نفسك.
    Kocanı ve küçük kızını yalnızca sen kurtarabilirsin. Open Subtitles أنتِ وحدك من يمكنها إنقاذ زوجك،
    - Merak etme, böyle düşünen tek kişi değilsin. Open Subtitles لا بأس ، لستَ وحدك من ظنّ هذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus