| Garrity'nin orada karımla baş başa olması fikri beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أنا لا أحب فكرة غاريتي وحده مع زوجتي هناك |
| Müvekkilimle baş başa kalmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن يكون لحظة وحده مع موكلي، من فضلك. |
| Ama sanırım karımla da biraz baş başa vakit geçirmeye hazırım. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنا أيضا مستعد لبعض الوقت وحده مع زوجتي. |
| Onu bir FBI bilgisayarıyla asla baş başa bırakmam.Bir şeyler çalabilir, virüs koyabilir ya da savaş batlatabilir. | Open Subtitles | لا توجد طريقة سأرحل له وحده مع جهاز كمبيوتر مكتب التحقيقات الفدرالي. ويمكن سرقة البيانات، |
| Tamam, onu sorunlarıyla baş başa bırakalım. | Open Subtitles | هل تسمعني - حسنا, سنتركه وحده مع مشاكله - |