"وحشًا" - Traduction Arabe en Turc

• canavar
• canavardı
• yaratık
• canavarı
• bir canavara
• yaratıktı
• canavarsa
• Canavarın

Ve onun bir canavar mı yoksa bir kahraman mı olduğunu bilmiyordum.
ولم أكن أعلم فيما إذا كانت وحشًا أو بطلًا.

Ve geçidin açılmasıyla birlikte, 13 canavar serbest kalarak dünyamıza geldi.
وعندما فُتح المدخل، أُطلق 13 وحشًا إلى عالمنا.

Bir köken daha yaratamazsın. Ya o çocuklarından da büyük bir canavar hâline gelirse?
لا يمكنكِ صُنع مصّاص دماء أصليّ آخر، ماذا لو أصبح وحشًا أضرى من أبنائك؟

- Babam o sonu hak eden bir canavardı.
أبي كان وحشًا واستحق نهايته

Bir yaratık öldürdün ama bir çoğunu yaptın.
أنت قتلت وحشًا واحدًا، وصنعت المزيد منه.

Sonunda, kara delikler çarpışacaklar yeni, daha büyük bir canavar yaratacaklar.
في النهاية، سيندمج الثقبان الأسودان ليصنعان وحشًا جديدًا أكبر

Senin reddettiğin Tanrının gücünü kullanarak Ejder Tarikatı bir canavar yarattı.
واستخدام قوة الرب التي تنكرها، جماعة التنين صنعوا وحشًا.

Dönüşünün ilk üç gününde benimle birlikte olursa ona bir canavar doğurabileceğimi söyledim.
أخبرته إذا فرض نفسه عليّ في أوّل ثلاثة أيام من عودته، سأنجب له وحشًا.

Bir canavar, her zaman canavardır.
إن كنت وحشا مرة واحدة فستبقى وحشًا إلى الأبد

- Acıyla baş etmek yerine benim gibi insanlığını kapatıp cinayetler işleyen bir canavar olmamak mı?
وحشًا مثلي يغلق إنسانيته ويقتل الناس عوض معالجة حزنه كشخص طبيعيّ؟

Onu gerçekten olduğu, acınazı, yalancı canavar gibi göstermelisin
لن تريه إلّا وحشًا أثيمًا غشّاشًا كما هو فعلًا.

Onu gerçekte olduğu kötü canavar olarak görmelisin.
لن يتراءى لك إلّا وحشًا أثيمًا كما هو حقًّا.

ve büyüdüğünde babasının bir canavar olduğunu öğrenecek olan yetim bir kızın var.
ولقد تم نبذ ابنتك التي ستنشأ وهي تعرف أن أباها كان وحشًا.

Bugün, tamamen yeni bir canavar yaratmış olabiliriz.
اليوم أشعر أنّنا ربّما صنعنا وحشًا جديدًا كليًّا.

Okul dağılırken çocuğunu almaya gelen bir annenin küçük bir canavar olduğumu söylediğini duydum.
في الفسحة، سمعتُ إحدى الأمهات تقول أنني وحشًا صغيرً

Biri vücut parçalarını topluyormuş çünkü burada bir canavar olduğunu düşünüyormuş.
أحدهم يجمع أجزاءً من الجسم لأنه يظن أن وحشًا هنا

Birisi vücut parçalarını topluyor çünkü burada bir canavar olduğunu düşünüyorlar.
أحدهم يجمع أجزاء الجسد لظنه أن هناك وحشًا

Beni bir canavar olarak görmesini istemem ama ailemizi tehdit ederlerken boş boş oturamam.
لا أتمنّى أن تراني وحشًا لكن لا يمكنني المكوث مكتوف اليدين وترك التهديدات إلى أسرتنا بلا رد.

Babam hak ettiğini bulan bir canavardı.
فأبي كان وحشًا إستحقّ مصيره.

Sonra da gidip onu alacağız. Tamam ama egodan beslenen bir canavarı nasıl çağıracağız?
حسن، أنَّى نستحضر وحشًا يتغذَّى على الغرور إذن؟

Kafanda onu bir canavara çevirdin çünkü kaybetmenin acısına katlanamadın.
جعلتِه وحشًا في عقلك لأنّك عجزت عن تحمّل حزن خسارته.

Baban bir yaratıktı.
كان والدك وحشًا

Eğer Lizzie düşündüğüm canavarsa o zaman onu büyüten kadın hakkında ne denir?
إذا كانت (ليزي) وحشًا كما أعتقد، فما قولك حيال المرأة التى قامت بتربيتها؟

Benim gibi bir Canavarın, senin kadar özel bir şeye sahip olacağı kimin aklına gelirdi?
من كان يظنّ أنّ وحشًا مثلي يستحقّ شيئًا مميّزًا مثلك