En savunmasız mültecilere yeni bir başlangıç hakkı sunulmalı ve yeni bir ülkede yeni bir hayat verilmeli, Batı da dahil. | TED | معظم اللاجئين الضعفاء يحتاجون بداية جديدة وحياة جديدة في بلد جديد، بما في ذلك الغرب. |
Ayaklarımızın altında yeni bir ülke ve önümüzde yeni bir hayat var. | Open Subtitles | ثمة أرض جديدة تحت أقدامنا وحياة جديدة تمتد أمامنا |
Sanford, Fowler'a yeni bir kimlik ve şeyde Fowler'ı bekleyen yeni bir hayat sağlıyor Bogotá'da. | Open Subtitles | سانفورد أمدّ فاولر بهويّة جديدة وحياة جديدة فى انتظاره فى بوجوتا |
Bunlar tomar tomar para ve yeni bir hayat demek aslında başından beri sahip olmam gereken türden bir hayat. | Open Subtitles | فقط صور؟ إنها حزم من المال وحياة جديدة تلك التي كان علي أن أحظى بها |
Sana yeni evrak, yeni bir hayat lazım. | Open Subtitles | سوف تحتاجين لأوراق جديدة وحياة جديدة كذلك |
Ve yeni bir hayat başlar. | Open Subtitles | وحياة جديدة تبدأ. |
Huzur ve David ile yeni bir hayat istiyorum. | Open Subtitles | أريد السلام، وحياة جديدة مع (ديفد) |