İşin ucunda olan şey bugünkü hayatımız, yaşımız ilerledikçe yaşayacaklarımız ve çocuklarımızın ve torunlarımızın hayatları. | TED | ما يوجد على المحك هو حياتنا اليوم وحياتنا كلما تقدمنا في السن وحياة أطفالنا وأحفادنا. |
Daha 2. ay ve hayatımız tanınmaz oldu! | Open Subtitles | هذا هو الشهر الثاني وحياتنا ،هي التعرف عمليا |
Bir kızımız var, hayatımız gerçekten hızlı bir safhasına giriyor, ama bebeğim sen daima ters ünlem işaretli (¡) bir Latin kadın olacaksın. | Open Subtitles | إذا, لدينا طفلة وحياتنا تجري بسرعة خارقة جدا, لكن عزيزتي.. أنت ستكونين دائما تلك اللاتينية مع علامة تعجب من فوقك لتحتكِ |
Güçlerimizi kullanıyorlar, kardeşliğimizi hayatlarımızı, öldürebilelim diye. | Open Subtitles | إنهم يستخدموننا للحصول على قوانا وقوى الأخوات أيضاً وحياتنا هذه كلها أصبحت هكذا من أجل أن نستطيع أن نقتل |
bedenlerimizi ve hayatlarımızı toprağa borçluyuz, bu yüzden paganlar, şükranlarını en önemli şeyle gösterirler | Open Subtitles | ندين أجسادنا وحياتنا للأرض الوثنية تشكر بما هو أهم شيئ لدينا |
Biz ortağız. hayatlarımız, birbirimizi korumamıza bağlı. | Open Subtitles | نحن شركاء وحياتنا تعتمد على أن نكون حمائيين لبعضنا البعض |
Özgürlüğümüze ve hayatlarımıza saygı duyan bir yasa. | Open Subtitles | سياسة تحترم حريتنا وحياتنا. |
Ama özellikle Amerika'da havayı o kadar kirletiyoruz ki zamanımızı, paramızı ve hayatımızı otoyollarda o kadar boşa harcıyoruz ki, bu iki sorun aynı çözümü paylaşıyormuş gibi görünüyor, yani şehirlerimizi daha yürünebilir bir hale getirmek. | TED | لكن, خصوصاً هنا في أمريكا، نحن نلوث كثيراً لأننا نرمي وقتنا و أموالنا وحياتنا على الطريق السريع، وهاتين المشكلتين يبدو أنهما تتشاركا نفس الحل، الذي هو ان نجعل مدننا أكثر قابلية للمشي. |
Bir an önce şu aptal dans şeyi bitse de hayatımız normale dönse. | Open Subtitles | أوه، أنا لا أستطيع الإنتظار حتى ينتهي هذا الرقص الغبي وحياتنا تعود إلى الوضع الطبيعي |
hayatımız bir süre görevden göreve koşmakla geçecek, değil mi? | Open Subtitles | وحياتنا ستكون مليئة بالمهمات لفترة طويلة، أليس كذلك؟ |
Her kimlerse, bizim için çok büyük yatırım yaptılar, doğru mu? Başlangıcımız, tüm hayatımız... | Open Subtitles | أياً من كانوا، لديهم إستثمار ضخم في قضيتنا، صحيح؟ فكرة إستنساخنا وحياتنا بالكامل. |
Ve hayatımız bizi tahmin edemeyeceğimiz yerlere sürükledi. | Open Subtitles | وحياتنا اتخذت لنا الأماكن التي كنا حقا لا اعرف ان الامر سيستغرق منا. |
Sen, ben... ufak hayatımız. | Open Subtitles | سوف نجعل الامور بسيطة مرة اخرى أنا وأنت... وحياتنا الصغيرة |
Baba, arkadaşlarım burada! hayatımız burada! | Open Subtitles | أبى أصدقائى هنا وحياتنا هنا |
Çalışmamız, buradaki hayatımız sen. | Open Subtitles | عملنا وحياتنا هنا وأنتَ. |
Kendi hayatını da bizim hayatlarımızı da rezil ettin. | Open Subtitles | لقد جعلتَ حياتك وحياتنا تعيسة. |
Çocuklarınızı ve karılarınızı koruyun Köyümüzü ve hayatlarımızı koruyacağız | Open Subtitles | نحن سننقذ قريتنا وحياتنا |
Kırmızı bir pelerin giysin ya da giymesinler bu ülke için, özgürlüğümüz ve hayatlarımız için tehdit teşkil ediyorlar. | Open Subtitles | سواء كانوا يرتدون الزي الاحمر ام لا إنهم يشكلون تهديدا لهذا البلد حريتنا، وحياتنا |
İşte, terör dünyası, suç dünyası ve bizim hayatlarımız arasındaki ilişki bu kadar şaşırtıcı. | TED | لذا , هذا هو العلاقة التي لا تُصدق بين عالم الجريمة وعالم الإرهاب , وحياتنا الخاصة . |
Özgürlüğümüze ve hayatlarımıza saygı duyan bir yasa. | Open Subtitles | سياسة تحترم حريتنا وحياتنا. |
Yaşantımızı, cinsel hayatımızı, bütün detayları. | Open Subtitles | عن حياتنا، وحياتنا الجنسية؟ |