yalnız ve üzgün olsan da dayan. | Open Subtitles | حتي أذا كنتِ وحيدة و حزينة . تحملي الأمر |
Şimdi, eğer bana izin verirseniz, tatiller insanların yalnız ve ümitsiz oldukları zamandır. | Open Subtitles | الآن، أئذنا لى الأعياد هى وقت يكون فيه الناس وحيدة و يائسة |
Yüzün çok yalnız ve acılı görünüyor, dayanamıyormuşsun gibi. | Open Subtitles | وجهك يبدو كأنك وحيدة و متألمة كأنك لا تستطيعين تحمل ذلك |
Çok güzelim, evde yalnızım ve vücuduma iyi bakıyorum. | Open Subtitles | و لكن أنا فى خطر حسنا؟ أنا فاتنة جدا و أنا وحيدة و أنا أخاف على جسدى جدا |
Belki de kollarımı bağlıyorum çünkü artık yalnızım ve bu beni korkutuyordur. | Open Subtitles | ربما أقوم أنا بشبكِ ذِراعيّ لإنّني وحيدة و... ولكي يُشعرني ذلك بالإطمئنان |
Sam ile yollarını ayırmaktan söz etti ve yalnız kalmaktan çok korkuyor ki ayrılırsa başına gelecek şey de bu. | Open Subtitles | إنها فزعة لكونها وحيدة و تتحدث عن الإنفصال عنه هذا التفسير يبدو قابل للتصديق |
Bilirsiniz, bana tuzak kurmuşlardı, çünkü parasızdım, ve yalnızdım, ve iki çocuğum vardı. | Open Subtitles | لقد أفترسونى لأنني كنت محطمة و وحيدة و لديّ طفلان |
Şehirde yalnız ve kaybolmuş olduğunu hissediyordum ve bir an önce gelip onu görmem için bana imalarda bulunuyordu. | Open Subtitles | كنت أشعر أنها وحيدة و تائهة بالمدينة و كانت تلمح لي أن آتي لأراها بأسرع وقت ممكن |
Milyonlarca yılı o kafeste geçirdim yalnız ve korkarak, umarak ölmek için yalvararak! | Open Subtitles | قضيت ملايين السنين و أنا أتعفن في ذلك القفص وحيدة .. و خائفة, أتمنى |
Milyonlarca yılı o kafeste geçirdim yalnız ve korkarak, umarak ölmek için yalvararak! | Open Subtitles | قضيت ملايين السنين و أنا أتعفن في ذلك القفص وحيدة .. و خائفة, أتمنى |
Benim gibi yalnız ve deli olmaktan ya da telefonunla seks yapmaktan iyidir. | Open Subtitles | هذا أفضل من أن تبقي وحيدة و مجنونة مثلي أو تمارسين الجنس عبر الهاتف في حُجرة الأطبّاء المقيمين |
- Evet. O yalnız ve zavallı bir kadındı. | Open Subtitles | لقد كانت روح وحيدة و امرأة مسكينة |
Çok yalnız ve üzgün. | Open Subtitles | أنها حقاً وحيدة و حزينة |
Sen yalnız ve mutsuzsun ve buna bayılıyorum. | Open Subtitles | انتى وحيدة و بائسة و انا احبك |
- Hadi ama. yalnızım ve çok azdım. | Open Subtitles | دعكِ من هذا ، أنـا وحيدة و شبقـة |
Çok yalnızım ve korkuyorum. | Open Subtitles | انا وحيدة و خائفة جدا |
yalnızım ve üzgünüm. | Open Subtitles | أنا وحيدة و مكتئبة |
- "Ben yalnızım" ve sen dedin ki... | Open Subtitles | "أنا وحيدة" ...و أنت قلت |
İnsanlar yalnız doğarlar ve yalnız ölürler. | Open Subtitles | الناس تولد وحيدة و تموت وحيدة |
Eskiden yalnızdım ve hiç arkadaşım yoktu. | Open Subtitles | أتعلمان، كان هناك زمان حين كنت وحيدة و بلا أصدقاء. |
Yalnızdım, ve sen de benim yalnız olduğumu kabul edersin. | Open Subtitles | كنت وحيدة , و أنت رحلت و كنت وحيدة |