Burada yalnız başınayım ve yalnız olduğunda yalnız... yalnız hissedersin. | Open Subtitles | ,أنا وحيد .و عندما نكون وحيدين .نشعر بالعزلة |
Neyse, sonra yalnız olduğumu fark ettim, ...ve yalnız olmak istemediğimi anladım. | Open Subtitles | بأي حال ، لقد ادركت انني وحيد و في الحقيقة لا أريد ان اكون وحيداً |
- ben yalnız ve normal biri olduğuma göre... - Şafakla yola çıkacağız. | Open Subtitles | بما أنني وحيد و عادي - علينا أن نستيقض عند مطلع الفجر - |
yalnız ve sefil bir biçimde beni aradığına göre, 10 yılda o noktaya nasıl geldiğini sana anlatabilirim. | Open Subtitles | إذا لهذا اتصلت بي وحيد و بائس منذ عشر سنين أستطيع أن أخبرك كيف وصلت إلى ذلك |
Annem öldüğünden beri, biraz yalnızım ve... | Open Subtitles | حسنا منذ ان توفت امى كنت نوعا ما وحيد و ... |
Mutsuzsun, yalnızsın ve beni de kendine benzetmek için buraya hapsedeceksin. | Open Subtitles | أنت بائس، و وحيد و ستحبسني هنا لتجعل كل ذرة بي بائسة و وحيدة |
Geri dönüp onu kenara atmamak istiyorum, böylece güzel bir doktor elimi tutmuş halde bir hastanede, 60 yaşında, hasta, şişman ve yalnız halimle kalakalmazdım. | Open Subtitles | أريد أن أعود حتى لا أدفعها للرحيل , حتى لا ينتهي بي المطاف في 60 من عمري مريض و سمين و وحيد و خائف في مستشفى , مع طبيبة شابة و جميلة تمسك يدي |
Şimdi benim gibi yardıma muhtaç ve yalnız geber! | Open Subtitles | الان مت كما مت انا , وحيد و بدون مساعدة |
Bir gün mutsuz ve yalnız kalacaksın. | Open Subtitles | ستصبح وحيد و تعيس ذات يوم |
Mutsuz ve yalnız! | Open Subtitles | وحيد و تعيس |
Ben sadece kendi hırsına saplantılı olan bencil yalnız ve alçak bir adam görüyorum karşımda. | Open Subtitles | انا ارى فحسب رجل أناني و وحيد و قذر شهواني مهوس و قبيح |
Çok yalnız,yalnız ve çok mavi. | Open Subtitles | وحيه، وحيد وحيد و خائف |
Çok yalnız,yalnız ve çok mavi. | Open Subtitles | وحيه، وحيد وحيد و خائف |
Sen Earl ve Zeke'i tekrar... biraraya getiren kişisin, bense tekrar yalnız ve sefilim. | Open Subtitles | أنت الذي أعاد ( إيرل ) لـ ( زيك ) و جعلتهما أصدقـاء ثانيـة و أنـا الآن وحيد و بائس فحسب |
Beni yalnız ve acınası gibi gösterdin. | Open Subtitles | أنت تدعني أبدو وحيد و يائس |
Kardeşim kayboldu, yalnız ve kilit altında. | Open Subtitles | أخى... مفقود ... وحيد و محبوس. |
Evet, yalnızım ve ben... | Open Subtitles | ...نعم , أنا وحيد و |
Üzgünüm ama streslisin ve yalnızsın ve o kadında kusursuz bir cilt var, organik bir tavuktaki gibi. | Open Subtitles | أنا أسفة, لكنك مجهد و وحيد و هذه المرأة لديها بشرة بلا عيوب مثل دجاجة عضوية |
Çünkü yalnızsın ve manyaksın. | Open Subtitles | لأنك وحيد و مجنون |