Evet... Bana bankonun arkasına geçmemi söyledi. İşte kasiyeri de o zaman gördüm... | Open Subtitles | لقد امرتنى بالمجىء وراء المنضده وحينها رأيت الساقى |
Malikâneden güvenliklerin koştuğunu gördüm. | Open Subtitles | وحينها رأيت رجال الأمن يخرجون مسرعين من البيت |
Birkaç fotoğraf bastırmak için siteye girdim ve kadının onunla "paylaşmaya" karar verdiği fotoğrafları gördüm. | Open Subtitles | وحينها ذهبت للموقع الالكتروني لطلب بعض الصور وحينها رأيت الألبوم التي وضعت فيه صورها معه |
- Hayır tam anlatacaktım, kolyeyi gördüm. | Open Subtitles | لا ، كنت على وشك ذلك ، وحينها رأيت العقد |
Mola vermiştim, kızını gördüm, üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | وحينها رأيت إبنتك وكانت تبدو حزينه جداً |
İşte o zaman babamı elinde bıçakla gördüm. | Open Subtitles | وحينها رأيت أبى ممسكاً بالسكين |
İşte o zaman babamı bıçağı annemden çıkarırken gördüm. | Open Subtitles | وحينها رأيت أبي يسحب السكين من أمي |
İşte o anda katilin elindeki şok tabancısını gördüm. | Open Subtitles | وحينها رأيت... مسدّس الصعق في يد القاتل. |
Hayır, işim erken bitti, sonra da Caroline'ın yere kapaklanmak üzere olduğunu gördüm ben de içeri aldım. | Open Subtitles | (لا، عدت مبكرا وحينها رأيت (كارولين تكاد تقع بكل هذه الصناديق لذلك ادخلتها فحسب |