İki dünya savaşı büyük ölçüde yeni ve tehlikeli teknolojilerin gelişimini hızlandırdı. | TED | فقد سرعت الحربان العالميتان كثيرًا من تطوير تقنيات جديدة وخطيرة. |
Soğuk ve tehlikeli olacak, ve burada yoğun olabilir. | Open Subtitles | ستكون عملية تسلّق باردة وخطيرة حتى الأعلى وقد تواجه هنا كواسر ثلاثية القوائم هنا |
Molly bebeklerinin toksik ve tehlikeli... maddelerle üretilmesine izin verdi. | Open Subtitles | من مواد عرف انها سامى وخطيرة لانه اكتشف انها ارخص فى الثمن |
Tahminimce tanınmayan ve tehlikeli bir grup için çalışıyorlar. | Open Subtitles | تخمينى أنهم يعملون لصالح جماعة, ذكية وخطيرة جداً. |
Ciddi, tehlikeli...ve kaybetmek istemeyeceğin bir oyun. | Open Subtitles | وهى جاده وخطيرة وليس بها من يريد أن يخسر. |
Michael Scofield kardeşini kurtarmak için ayrıntılı ve tehlikeli planını uygulamaya koydu. | Open Subtitles | تنفيذ خطة معقّدة وخطيرة لينقذ أخاه من الإعدام |
İyice ileri giden bir yazar iğrenç, korkunç ve tehlikeli olduğunu yazdı. | Open Subtitles | جاء مقال ليتم استدعاؤها المرضى، ومثير للاشمئزاز، رهيبة وخطيرة. |
Lucches'lar, Ülkemizdeki diğer 5 aile kadar... saldırgan ve tehlikeli bir çetedir. | Open Subtitles | اللوكيزيس واحدة من خمسه عائلات شريرة وخطيرة علي الامة باأكملها |
Uyuşturucu kullandığından çılgın ve tehlikeli olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد أعتقدت من أنكِ شريرة وخطيرة جداً لأنك امتلكتِ المخدرات |
Bu dünyada, güçlü rahibeler garip ve tehlikeli ayinler yönetirlerdi. | Open Subtitles | كانت الكاهنات ذات النفوذ القوي تتصدر إدارة هذا العالم ، من خلال طقوس غير مألوفة وخطيرة |
Aptalca ve tehlikeli bir şey. Bizim aptalca ve tehlikeli şeyler yaptığımız zamanları hatırlar mısın? | Open Subtitles | هذا لأنها غبية وخطيرة أتتذكرين عندما كنا أغبياء وخطيرين؟ |
Aklı başında herhangi birinin dahil olması için fazlasıyla büyük ve tehlikeli. | Open Subtitles | إنها كبيرة وخطيرة جدا ً لأي فرد عاقل ليتدخل فيها |
Haydutlar tarafından yönetilen sokaklarda güvenliği sağlamak karmaşık ve tehlikeli bir iştir. | Open Subtitles | إنّ حراسة الشوارع المملوكة للمجرمين معقدة وخطيرة. |
Diğer dinlerle ilişkilerimiz gergin ve tehlikeli. | Open Subtitles | الأديان التي ليس بينها علاقة أصبحت متوتّرة وخطيرة |
Bu dava benim ölümlülüğümü heyecanlı ve tehlikeli bir şekilde keşfetmem için çok güzel bir fırsat. | Open Subtitles | تلك القضية هى الطريقة الأفضل لي لإستكشاف فنائي بطريقة مُثيرة وخطيرة |
Çok vahşi ve tehlikeli bir bölgeye gidiyoruz. | Open Subtitles | سنذهب إلى مدينة برية وخطيرة جداً |
Zor ve tehlikeli de olabilir, ama imkansız olamaz. | Open Subtitles | باردة ؟ بالتأكيد صعبة وخطيرة ؟ ربما |
Ona tapan büyük ve tehlikeli bir tarikatın lideri oldu Davut Oğlu diyorlar. | Open Subtitles | ...لقد أصبح قائداُ لطائفة كبيرة وخطيرة ينادونه بإبن داود... |
Çünkü o gerçekten korkutucu ve tehlikeli, ve dedikodulara göre, o bir keresinde duvarındaki hademe hayelet... ama... | Open Subtitles | لأنها مُخيفة وخطيرة وهناك إشاعة تقول أنها حبسّت بوّاباً في الحائط في مكتبها، ولكنك ستكون... |
Her an teşkilatın halledilmesi gereken çok hassas, tehlikeli ve yersiz davaları olacak. | Open Subtitles | عندما تكون لدى الوكالة قضايا حساسة وخطيرة وغير قابلة للحل، |
Geceleri sokaklarda dolaşmak hem tehlikelidir, hem de fazlasıyla soğuk olur. | Open Subtitles | الشوارع باردة وخطيرة للغاية لتقضي لياليكِ فيها |