Yani buluttaki küçük değişiklikler bile çok ciddi sonuçlar doğurabilir. | TED | لذا أي تأثير صغير للغطاء السحابي سيؤدي إلى عواقب وخيمة. |
Bu adamı davadan almanızı talep ediyorum yoksa ciddi sonuçları olacak. | Open Subtitles | أطالب بإبعاد هذا الرجل عن القضيّة وإلا فستكون هناك عواقب وخيمة |
Kararlarımızdan bazıları çok ciddi sonuçlar doğurabilir ve hayatımızın gidişatını tamamen değiştirebilir. | TED | ولبعض قراراتنا تبعات وخيمة وتُغير مسار حياتنا للأبد. |
Düşmandan yana taraf olursa bir ejderha korkunç sonuçlara yol açabilir. | Open Subtitles | ،لكن إن وقف في صفّ العدوّ فقد تكون للتّنين عواقب وخيمة |
O zamanlar bilmesek de, bu hareketin ilerleyen haftalarda korkunç sonuçları olacaktı. | Open Subtitles | إجراء لم يعرف أحد أن سيكون له عواقب وخيمة في الأسابيع اللاحقة |
Bu rutin gezi bir felakete dönüştü ve Yıldız Geçidi Komutası için sonuçları çok ağır olacak. | Open Subtitles | وستكون العواقب وخيمة على قيادة بوّابة النجوم |
Yani bunlar gerçekleşme olasılığı çok düşük fakat sonuçları vahim olaylardır. | Open Subtitles | ولهذا فإحتمال هذه الأحداث ضعيف ولكن عواقبها وخيمة |
Elinde sadece iki araba ve tepesinde koca bir delik olan bir çadır vardır. | Open Subtitles | حيث يوجد حافلتان وخيمة بها بعض الثقوب |
Ve tedavisiz, bağımlılığın büyük ve çok kötü sonuçları oluyor. | TED | وفي حالة عدم معالجة الإدمان، فإن له عواقب وخيمة وضخمة |
Acı, ciddi sonuçlara sebep olabileceği için acı sinyali, dikkat ağını hemen aktifleştirir. | TED | حيث الألم يمكن أن يكون له نتائج وخيمة فإشارة الألم تنشط فوراً شبكة بروز |
Dijital gizlilik ve rıza konusunu önemsemezsek eğer çok ciddi sonuçlar oluşabilir. | TED | إذا لم نُفكر أكثر في الخصوصية الإلكترونية والموافقة، من الممكن أن تكون هناك عواقب وخيمة. |
Ancak konu gıda olunca sabırsızlık ciddi sonuçlar doğurabilir. | TED | عدا أنه عندما يتعلق الأمر بالطعام، فإن نفاد الصبر يمكن أن يكون له عواقب وخيمة. |
Kibarca konuşmaya başlamazsak bunun çok ciddi sonuçları olacak. | Open Subtitles | إذا لم نبدأ بالتحدث بأدب ستكون العواقب وخيمة |
Eğer işin içinde olduğumuza dair bir kanıt bulurlarsa uzun vadede, yankıları, en az teröristlerle karşı karşıya kaldığımız durum kadar ciddi olacaktır. | Open Subtitles | لو عثروا على دليل أننا متورطون, على المدى البعيد، فإن النتائج ستكون وخيمة مثلما يحدث مع هؤلاء الإرهابيين |
Bunu yapmazsan bizimle Vatikan arasında ciddi bir kriz yaşanacak. | Open Subtitles | عدم الإنسحاب سيؤدِّي إلى مشاكل وخيمة بيننا والفاتيكان |
Eğer tipik bir yıldız-kütle kara delik, Neptün bölgesinden geçecek olursa Dünya yörüngesi için korkunç sonuçlar doğurabilir. | TED | لو اقترب مسار ثقب أسود نجمي من مسار كوكب نبتون، فسيتغير مسار الأرض بشكل كبير، وستكون عواقبه وخيمة. |
Diyelim ki farklı seçimler yapmanın korkunç sonuçları olabilir. Hak veriyorum. | TED | وللإعتراف، ربما يكون هناك عواقب وخيمة للقيام بخيارات مختلفة، سأقدمُ لكم هذا. |
Kararın büyük hatalarından korkunç tesadüfler oluşabilir. | Open Subtitles | قد تنتج عواقب وخيمة جداً عن أخطاء كهذه في التقدير |
Tüm bunların kolpa olduğunu anlarsam sonuçları olacaktır. ağır ve mesleğinize son verecek sonuçlar. | Open Subtitles | إن علمتُ بأنّ هذا ادّعاء، فستكون هنالك عواقب وخيمة ومنهية لمهنتيكما |
Bu kişi bulunacak ve sonuçları çok vahim olacaktır. | Open Subtitles | هذا الرجل سيتم العثور عليه، وستكون هناك عواقب وخيمة. |
Sıcak yemek ve bir gecelik çadır istediğini söyle. | Open Subtitles | واطلبي منه طعام وخيمة لتبيت بها. |
Düşmanlarımız ufak bir çatlak dahi bulabilirlerse bunun çok kötü sonuçları olur. | Open Subtitles | لو استطاع أعدائنا أن يجدوا شق صغير واحد سيكون للأمر عواقب وخيمة |
Dikkatsizce yaptığın hatalar dallanıp budaklanıp geri sana patlayacak, Reagen. | Open Subtitles | مبالغتك في أفعالك المهملة سيكون لها عواقبُ وخيمة |
Hırsızlık yapan da elbet sonuçlarına katlanacak! | Open Subtitles | أيّ أحد يُمسك بالسرقة سيُواجه عواقب وخيمة. |