| Yarın Cayman Adalarına gidiyorum, sana veda edemeyebilirdim. | Open Subtitles | انا ذاهب غد الى جزر كايمان وحتى لا يفوتنى وداعك |
| Senin hapse girmeni izlemektense böyle veda etmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | افضل وداعك بهذه الطريقة من رؤيتك تدخل السجن |
| Şimdi siz dünyaya veda edeceksiniz, ben de disko dansı yapacağım. | Open Subtitles | والآن ستكون حفلة وداعك من هذا العالم وسأحضر لك الديسكو |
| veda edebilmek için uyanmanı bekledim. | Open Subtitles | وكنت انتظر استيقاظك حتى استطيع وداعك |
| Gizli kodunun ve hoşçakal mesajının koruyucusu olmak endişe vermemeliydi. | Open Subtitles | صحيح, لأني حافظ رمزك السري و رسائل وداعك و التي جميعها لا تدعو للقلق |
| Bu yüzden üç haftadır ayrılma hikayesini uzatmaktan bu kadar çok keyif aldın. | Open Subtitles | برسم وداعك طوال الثلاث أسابيع الماضية |
| - Yeni bir şekilde veda ederken ki sesini duymayı çok isterim. | Open Subtitles | ليثلج صدري سماع صوت وداعك المهزوم |
| Senin büyük veda oldu ? | Open Subtitles | هل هذا كان وداعك الكبير له ؟ |
| veda et. | Open Subtitles | أرسل وداعك للجميع |
| Bekarlığa veda partin falan mıydı? | Open Subtitles | اهي كانت حفله وداعك العزوبيه |
| Kapat çeneni. Sakın bana veda edeyim deme. | Open Subtitles | -إصمت ليس عليكَ أن تُلقي وداعك |
| Pekala, Her ne kadar bu benim hoşgeldin partim olarak başladıysa da artık senin Hamptons'a veda partin. | Open Subtitles | حسناً... في حين أن هذا بدأ كحفلة ترحيب بي... فالآن بات وداعك لـ "الهامبتونز" |
| Bana karşı hep çok iyi davrandınız, Bayan Patmore bu yüzden size veda etmek zor olacak ama sanırım doğru olan bu. | Open Subtitles | لقد احسنت لي كثيراً يا سيدة (باتمور) وسيحزنني وداعك, ولكنني أعتقد انه الصواب |
| veda mesajını az önce aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيت للتو رسالة وداعك |
| Jeremy'le birlikte, verdiğin veda hediyesini tüttürdük. | Open Subtitles | أنا و(جيرمي) ندخّن هدية وداعك. |
| veda için. | Open Subtitles | بمناسبه وداعك |
| veda etmek istedim sadece. | Open Subtitles | أردت فقط وداعك |
| veda notunuzu yazın. | Open Subtitles | أكتب وداعك |
| Bence Rudy'de sana hoşçakal demek ister. | Open Subtitles | أعتقد أن رودي , يرغب حقا في وداعك |
| Ama ben, hoşçakal demeden ayrılmazdım. | Open Subtitles | ولكنى ما كنت سأذهب بدون وداعك |
| Bu yüzden üç haftadır ayrılma hikayesini uzatmaktan bu kadar çok keyif aldın. | Open Subtitles | برسم وداعك طوال الثلاث أسابيع الماضية |